Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde yapı vb. gibi unsurlar Türk Medeni Kanununun 684. maddesi uyarınca arzın (arsanın) bütünleyici parçaları sayıldığından ve arza malik olan onun bütünleyici parçalarına da malik olacağından bunlarında arzla birlikte satışına karar verilecektir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa, bu hususta tüm paydaşların anlaşıyorlarsa veya dosya içeriğinden bilgi ve belgeler ile bu husus belirlenebiliyorsa, yine taraflarca açılmış ve kesinleşmiş muhtesatın aidiyeti davası sonucu kesinleşmiş mahkeme kararı varsa, arz ve muhtesatın değerlerine göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir.
Dava dilekçesinde, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekilleri dava dilekçesinde, sayılı paylı mülkiyete tabi taşınmazda ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemişlerdir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin taraflara tapudaki payları oranında ödenmesine karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmaz üzerinde yapı ruhsatı ve iskanı olan 7 adet bağımsız bölüm bulunan kargir yapı bulunduğu ve paydaş sayısının 8 kişi olması karşısında ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesinin mümkün olmadığı dosya içeriğinden anlaşıldığından, mahkemece dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak; satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde yapı vb. gibi unsurlar Türk Medeni Kanununun 684. maddesi uyarınca arzın (arsanın) bütünleyici parçaları sayıldığından ve arza malik olan onun bütünleyici parçalarına da malik olacağından bunlarında arzla birlikte satışına karar verilecektir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa, bu hususta tüm paydaşların anlaşıyorlarsa veya dosya içeriğinden bilgi ve belgeler ile bu husus belirlenebiliyorsa, yine taraflarca açılmış ve kesinleşmiş muhtesatın aidiyeti davası sonucu kesinleşmiş mahkeme kararı varsa, arz ve muhtesatın değerlerine göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Bu oran kurulurken taşınmaz üzerindeki yapının ve bu yapıda yer alan bağımsız bölümlerden her birinin durumu, büyüklüğü (yüzölçümü) ve konumu gözetilerek herbir paydaşın yapıda ve dolayısı ile bağımsız bölümlerde payına düşen kısımların değerleri tespit edilmeli, ayrıca herbir paydaşın tapudaki payları doğrultusunda zeminin (arsanın) değeri bulunmalı, yapı ve zemin değerleri toplanarak taşınmazın üzerindeki bütünleyici parçayla birlikte ulaştığı toplam değer saptanmalı bulunan tüm değer yapı bedeline ve zemin (arsa) kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının yapıya (bağımsız bölümlere) ne kadarının arza isabet ettiği belirlenmeli, herbir paydaşın zemin ve bağımsız bölümlerdeki pay oranları gösterilmelidir. Mahkemece, davacının zeminde pay sahibi olduğunu açıklamasıda dikkate alınarak bilirkişilerden yukarıdaki huslarda bilirkişilerden ek rapor alınarak taşınmazın, üzerindeki bütünleyici parçası olan yapı ile birlikte satılması yoluylaortaklığın giderilmesine ve bu taşınmazın satış bedelinin yukarıda açıklandığı şekilde belirlenen oranlara göre herbir paydaşa ödenmesine karar verilmesi gerekirken, zemin ve bina değerinin birlikte tapudaki payları aranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.