Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2008/15987 K: 2008/15044 T: 12.11.2008

Dava, ölenin eşi ile mirasçıları arasındaki vasiyetnamenin iptali, tenkis tapu iptali ve tescil davası olup; eş, birleşen dava ile; 1/2 payı ölen eşine ait ve birlikte yaşadıkları daire üzerinde, katılma hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep ettiğine göre, istek TMK’nın 240 ve 652. maddesine dayanmaktadır.

Mahkeme kararında 240. maddeye dayalı davanın Aile Mahkemesinin; 652. maddeye dayalı davanın ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamında olduğunu kabul ettiği halde, hükmün sonucunda gerekçeye, aykırı olarak her iki talep yönünden davanın aile mahkemesine gönderilmesine dair verilen karar usule aykırı olduğundan bozulmuştur.

DAVA: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı–davalılar; miras bırakanın, sağlığında, tasarruf edilebileceği kısmı aşan, saklı pay kurallarını yok etmek amacı taşıyan davalı lehine yaptığı, sağlar arası tasarruşarın tenkisini de istemişlerdir. ( TMK m.560/1) Mahkemece, bu isteğin incelenmemesi ve olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır. ( HUMK m.74 )

3- Miras bırakan 14.08.2003 tarihinde vefat etmiştir. Eşi ile aralarında 14.12.2002 tarihinde noterde düzenledikleri sözleşme ile; edinilmiş mallara katılma rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını kabul etmişlerdir. ( 4722 s. Yürürlük K.m.10/3 ) Böyle bir durumda; sağ eşin edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı; evlenme tarihinden geçerli olmak üzere rejimin sona erdiği tarihe kadarki edinilmiş mallar ( TMK m.219 ) hesaba dahil edilerek belirlenecektir. ( TMK m.228-237 ) Sağ eş; birleşen dava ile; 1/2 payı ölen eşine ait olan, birlikte yaşadıkları 1146 parselde kayıtlı ( 11 ) no’lu bağımsız bölüm ( mesken ) niteliğindeki taşınmaz üzerinde kendisine, katılma alacağına mahsup edilmek suretiyle ve miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını, bu sebeple aynı taşınmazdaki davacı-davalılara ait hisselerin iptali ile adına tescilini talep ettiğine göre, istek; hem Türk Medeni Kanunu’nun 240. ve hem de aynı yasanın 652. maddesine dayanmaktadır. Yerel Mahkeme; hükmün gerekçesinde; “davalı-davacının Türk Medeni Kanunu’nun 240. maddesine dayanan talebinin aile mahkemesinin; aynı yasanın 652. maddesine dayanan özgüleme isteğinin ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamında olduğunu” kabul ettiği halde; hüküm sonucunda, gerekçeye aykırı olarak bu taleplerin ikisini de kapsar şekilde bütün halinde görevsizlik kararı vererek dosyanın her iki talep yönünden Aile Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Bu taleplerin tefrik edilip her talep için ayrı ayrı görevsizlik kararı verilerek, Türk Medeni Kanunu’nun 240. maddesine dayanan talep yönünden dosyanın görevli ve yetkili Aile Mahkemesine; aynı yasanın 652. maddesine dayanan talep yönünden ise, dosyanın görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, tefrik edilmeksizin her iki talebin Aile Mahkemesine gönderilmesi sonucunu hasıl eder şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı-davalılar yararına, 3. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.