Davacının dava konusu konutun ölen eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunun tespitini istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz için şerh verilebilmesi için evlilik birliğinin devam ediyor olması gerekir. Evlilik birliği diğer eşin ölümü nedeniyle sona erdiğinden şerh konulamaz.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yaz ılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektiriri sebeplere ve özellikle davacının; dava konusu taşınmazın, ölen eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunun tespitini istemekte, Türk Medeni Kanunu’nun 240. ve 652. maddesinin sağ eşe tanıdığı haklar bakımından hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalıların, hükmün tespite ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2- T ürk Medeni Kanunu’nun 194/3. maddesi gereğince aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilebilmesi için evlilik birliğinin devam ediyor olması gerekir. Şerh, diğer eşin konut üzerindeki tasarruf yetkisini etkiler. Evlilik birliği kocanın 30.07.2006 tarihinde ölümüyle sona erdiğine göre, aile birliği ve korunması gereken bir aile konutu artık kalmamıştır. O halde; taşınmazın tapu kütüğüne Türk Medeni Kanunu’nun 194/3. maddesi gereğince konutla ilgili şerh konulamaz. Şerh konulmasına ilişkin isteğin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen karann yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple (ONANMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.