Meralar tapuya tescile tabi olmamalarına rağmen, tapuya tescil edilseler bile, bu onların kamu malı olduğu gerçeğini değiştirmez.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenerek, gereği düşünüldü:
Orman Yönetiminin davalı gerçek kişiler aleyhine açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası sonunda, mahkeme davanın reddine karar vermiş hüküm Orman Yönetimince temyiz edilmiştir.
Orman, mera, yaylak, harman yeri gibi kamu malları hiçbir suret ve şekilde özel mülkiyete konu olamayacağı gibi, esasen kamu mallarında hak düşürücü süre de sözkonusu değildir. Bu itibarla, bu gibi yerlerde oluşan tapu kayıtları o yerlerin özde kamu malı olduğu olgusunu ortadan kaldırmaz. Bu yönden 3402 sayılı Yasanın 12 ve 16. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan husus gözetilerek davanın esasının incelenmesi gerekirken, hak düşürücü süreden söz edilerek davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda değinilen nedenlerle, usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 25.01.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.