Kiralananın son mirasçı olarak Hazine adına tescili ve Hazine temsilcisinin miras bırakanla yapılan kira sözleşmesinin sona erdiği ve 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi gereği tahliye edilmesi gerektiği hususunun kiracıya ihtarla bildirildiği durumunda, kiracının tahliye etmemesi halinde tahliyeyi sağlamak için açılan dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi niteliğindedir. Bu davanın 6570 sayılı Yasa ile ilgisi yoktur. Hal böyle olunca, taşınmazın değerinin tesbiti ile öncelikle mahkemenin görevinin buna göre saptanması gerekir.
Dava dilekçesinde; 25 parsel 81 D kapılı taşınmazın, 4.6.1986 tarihli Beyoğlu Birinci Sulh Hukuk Hakimliği kararı ile Hazine adına tescil edildiği, daha sonrada hizmet binası olarak kullanılmak üzere Maliye ve Gümrük Bakanlığı adına tahsis edildiği, bu nedenle davalının Galata Rum Ortodoks Cemaati Karma İlkokulu Mütevelli Heyeti ile yapılan kontratın yenilenmediği ileri sürülerek, taşınmazın tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı, 4.6.1986 tarihinde mahkeme kararı ile Hazine adına tescil edilen 25 parsel sayılı taşınmaza (81 D kapı nolu) vaki ihtarlara rağmen terketmeyen davalının tahliyesine, karar verilmesini istemiş, mahkemece 6570 sayılı Yasanın gerektirdiği koşullar oluşmadığından sözedilerek dava reddedilmiş, hüküm davacı Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre; davaya konu edilen parselin evvelce dava dışı kişiye aitken, Galata Rum İlkokulu Yönetim Kurulu tarafından davalıya 1.11.1980 tarihinde kiralandığı, anılan taşınmazın bilahare 4.6.1986 gününde son mirasçı sıfatıyla Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, bunun üzerine 12.11.1990 tarihli ihtarname ile davalının Rum Ortodoks Cemaati ile yaptığı kira sözleşmesinin 1.4.1991 gününden itibaren geçersiz olduğunun kendisine bildirildiği ve 20.3.1991 tarihli yazı ile de taşınmazın 30 gün içinde teslim edilmesi istenilerek, aksi halde 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi gereğince tahliyesi yoluna gidileceğinin tebliğ edildiği, İdare Mahkemesinde sözü edilen bildirimin iptali için açılan davanın “1.1.1991 tarihinde kira sözleşmesinin sona ermiş bulunması ve de kiracının (davalı) fuzuli şagil durumunda kaldığı” gerekçesi ile 31.3.1993 tarihinde reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2886 sayılı Yasanın 75. maddesine göre, Hazineye ait taşınmazlarda sürenin sonunda yeniden sözleşme yapılmazsa, kiracının bu yerde fuzuli şagil sayılacağı ve de gerektiğinde Hazinenin isteği üzerine İdari Makamlarca fuzuli şagilin bu yerden men edileceği hususu hükme bağlanmıştır.
Bu yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, 2886 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra artık bu gibi taşınmazların kira sözleşmesi hakkında 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
Yukarıdaki açıklamaların ışığı altında davanın, tapulu taşınmaza haksız olarak el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Böyle olunca da, görevin genel hükümlere göre belirlenmesi gerekmektedir.
Tahliye suretiyle müdahalenin men’i istenilen taşınmazın, dava tarihindeki kıymeti tesbit ettirilerek görevin buna göre tayini gerekirken, yazılı bazı düşüncelerle davanın yanlış nitelendirilmesi sonucu esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK: nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.