Vasiyetin tenfizi talebi amacıyla açılan davalarda, davacılar kendilerine vasiyet edilen taşınmazların adlarına tapuya tescil edilmesi talep edildiğine göre, bu tür davalarda görevli mahkeme tescili istenilen taşınmazların değerine göre tayin edilecektir. Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazların değerleri bilirkişi marifeti ile belirlenip, öncelikle görev hususunun halledilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
DAVA: Dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR: Davada, vasiyet edilen malların davacıların hisseleri oranında, davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle Adalet Bakanlığının 1.7.2010 tarih ve 2909/19161 sayılı yazıları ile kanun yararına temyiz edilmesi istenildiğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.7.2010 tarih ve 2010/169901 sayılı yazıları ile hükmün HUMK:’nun 427/6. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, vasiyetin tenfizi talebine ilişkindir. Medeni Kanunun 600. maddesi gereğince, “Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini dava edebilir.”
Somut olayda, MK: m. 600 anlamında bir talep bulunup, davacılar kendilerine vasiyet edilen taşınmazların adlarına tapuya tescil edilmesi talep edildiğine göre, bu tür davalarda görevli mahkeme tescili istenilen taşınmazların değerine göre tayin edilecektir.
Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazların değerleri bilirkişi marifeti ile belirlenip, öncelikle görev hususunun halledilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK’nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin yukarıda açıklanan nedenle kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 25.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.