1. Anasayfa
  2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2013/15169 K: 2013/17434 T: 9.12.2013


Kural olarak, muvazaa, iki taraflı işlemler için söz konusu olup, tek taraflı irade beyanı niteliğinde olan ölüme bağlı tasarruflarda (vasiyetnamelerde), muvazaadan söz edilemez. Mahkemece, muvazaa nedeniyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA: Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR: Davada, muris M. İ.’in Uzunköprü 2. Noterliğinin 24.07.2001 tarih ve 3845 sayılı vasiyetnamesi ile tüm malını davalıya bıraktığı ileri sürülerek mirasçılardan mal kaçırmak için yapılan vasiyetnamenin muvazaa ve yasanın öngördüğü şekle aykırı olarak düzenlendiği nedenleriyle iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, muris M.’in yapmış olduğu vasiyetname ile tüm taşınmazlarını davalıya vasiyet ettiği, murisin tüm malvarlığını kızı olan davalı Ş.’e bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, murisin ölene kadar eşiyle birlikte yaşadığı, kızının kendisine bakması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, bu itibarla vasiyetnamenin diğer mirasçılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne Uzunköprü 2. Noterliğinin 24/07/2001 tarih ve 03845 yevmiye numaralı vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Kural olarak, muvazaa, iki taraflı işlemler için söz konusu olup, tek taraflı irade beyanı niteliğinde olan ölüme bağlı tasarruflarda (vasiyetnamelerde), muvazaadan söz edilemez. Mahkemece, muvazaa nedeniyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Ancak, davacılar dava dilekçelerinde vasiyetnamenin şekle aykırılık nedeniyle iptali isteminde de bulunmakta olup, mahkemece, bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.

TMK:’nun557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebeplerini sınırlı (tahdidi) olarak sıralamıştır. Aynı maddenin 4.bendinde “Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa” iptal sebebi olarak gösterilmiştir.

TMK:’nun532. maddesine göre, resmi vasiyetname; resmi memur, Sulh hakimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir. Uygulamada vasiyetnameler genel olarak noter tarafından düzenlenmektedir.

Davaya konu vasiyetname, muris tarafından resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. Davacılar, murisin okur-yazar olmadığını bildirmektedirler. TMK:’nun534-535. maddelerinde resmi vasiyetnamenin iki türü ve şekil şartları belirtilmiştir.

O halde mahkemece, taraf delilleri toplanmak suretiyle dava konusu vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunu’nun ilgili madde hükümleri de gözetilmek suretiyle şekil şartlarına uygun düzenlenip düzenlenmediği belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK:nun428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.