1. Anasayfa
  2. Diğer Mevzuat

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E: 2003/1801 K: 2003/11701 T: 14.10.2003


Kiraya verilen mera vasfındaki yerin daha önceki kiracılar tarafından sürülerek mera özelliğinin ortadan kaldırılmış olması davalının tarla olarak kullanmaya devam etmesi nedeniyle sorumluluğunu ortadan kaldırmaz; köy tüzel kişiliğinin yeri davalıya kiralaması sonucu zarar oluştuğundan olayın özelliğine uygun mahkemece takdir edilecek bir miktarın oluşan zarardan indirilerek kalan miktara hükmedilmesi gerekir.

Davacı Tarım ve Köy işleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı vekili tarafından, davalı Galip aleyhine 23.11.2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.11.2002 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız incelemesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; Davacılar vekili dava dilekçesinde davalının merayı işgal ederek amaç dışı kullandığını ve mera vasfını bozduğunu belirterek, meranın eski haline getirme giderinin ödettirilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.

Davalı yanca temyiz aşamasında dosyaya sunulan belgelerden, dava konusu meranın köy ihtiyar kurulu kararı ile çok uzun zaman öncesinden beri kiraladığı ve tarla haline getirildiği ve daha sonra davalıya kiralandığı anlaşılmaktadır.

Meraların mülkiyeti Hazine’ye, faydalanma hakkı ise köy veya belediyeye aittir. Bu niteliği itibariyle köyün mera olan yeri kiraya verme hakkı vardır. Ancak bu kiralama işlemi yerine yine mera olarak kullanılmasını amaçlar. Meranın vasfını bozarak tarım arazisi olarak kullanılmasını sağlamaz. Somut olayda davalının daha önceki kiracılar gibi meranın özelliğini bozacak nitelikte tarla olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Yerin daha önce sürülerek mera özelliğinin ortadan kaldırılması, davalının tarla olarak kullanmaya devam etmesi nedeniyle sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ne var ki köy tüzel kişiliğinin yerin davalıya kiralaması sonucu zarar oluştuğundan somut olayın özelliğine uygun mahkemece takdir edilecek bir miktarın oluşan zarardan indirilecek kalan miktara hükmedilmesi gerekir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

3- Davacının öteki temyiz itirazına gelince; Avukatlık Yasası ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti belirlenirken karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin esas alınması gerekir. Bu yön gözetilmeksizin davacı yararına az vekalet ücreti takdir edilmiş olması kabul biçimi açısından doğru değildir. Karar bu nedenle de bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalı yararına, (3) nolu bentte gösterilen nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), tarafların öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılar vekili için takdir olunan 275.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davalıya, temyiz eden davalı vekili için takdir olunan 275.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin de davacılara yükletilmesinE: 10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.