Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca idarenin kamulaştırma bedelinin tespitini ve kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın tescilini isteme hakkının doğması için, Yasanın 8. maddesi uyarınca anlaşarak satın alma teşebbüsünün sonuçsuz kalması gerekir. Duruşma davetiyesi tebliğ edilmeyen maliklerin adresleri araştırılmadığından ve anlaşmaya varabilmek için usulüne uygun olarak tebligat da yapılmadığından, davacı idarenin bedel tespit ve tescil talep etme hakkı doğmadığından davanın reddi yerine, kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K: Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve bedelin bankaya bloke edilmesinde ve davalılardan; Muhlise Çotur, Mürşide Genç, Dilber Polatkır, Refik Genç, Miyase Genç, Meliha Oral, Enver, Yılmaz, Sabahattin, Ferahi, Nejla, Erdinç ve Hülya Genç, Fatma Koç, Zehra Koç, Sezai Koc, Zeki Aksakallı, Aysel Aksakallı, Muazzez Yılmaz, Salih Aksakallı ve Murat Aksakallı yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik gorulmemiştir. Ancak;
4650 sayılı Yasa ile degişık 2942 sayılı Kamulastırma Kanununun 10. maddesi uyarınca davacı idarenin kamulaştırma bedelinin tesbitini ve kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın tescilini isteme hakkının doğması için, sözü edilen Yasanın 8. maddesi uyarınca anlaşarak satın alma teşebbüsünün sonuçsuz kalması gerekir. Duruşma davetiyesi tebliğ edilmeyen ve duruşmaya gelmeyen davalılar Mutika Üçtepe, Nazlı Genç, Hikmet Genç, Şerife Genç, Sevim Irmak, Nuran Turgut, Ümran Aksakallı ve Şefika Genç yonünden, bahsi geçen Yasanın 7. maddesinde belirtilen mercilerden adresleri araştırılmadığından ve anlasmaya varabilmek icin usulune uygun olarak tebligat da yapılmadığından, davacı idarenin bedel tesbit ve tescil talep etme hakkı doğmadıgından davanın reddı yerine, kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle; bu davalılar yönünden dava şartı yerine getirilmeden dava açıldığından davanın reddine karar verilirken, önceki karar yoklukla malûl olduğundan davalılar adına yatırılan bedelin davacıya iadesine, taşınmazın davacı adına tesciline ilişkin kaydın da davalılar payı yönünden iptali ile bu davalılar adına tapuya tesciline karar verilmek üzere hükmün Bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 17.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.