Kamulaştırma Kanununa göre, kamulaştırmaya konu arsalara, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir. Emsalin mümkün oldukça dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zamanlarda yapılmış özel amacı olmayan satışlara ilişkin olması ve dava konusu taşınmazla benzer özellikler taşıması gerekir.
Taraflar arasındaki 4650 Sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan raporlar geçerli değildir. Şöyle ki;
1- Bilirkişi raporunda değer biçilirken emsal alınan taşınmaz üzerinde kat mülkiyetine tabi apartman bulunan bir taşınmazdır.
Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi uyarınca arsalara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir. Emsalin mümkün oldukça dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zamanlarda yapılmış özel amacı olmayan satışlara ilişkin olması ve dava konusu taşınmazla benzer özellikler taşıması gerekir.
Bu nedenle taraflara dava konusu taşınmazla uygunluk arz eden emsal bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde belirtilen özellikleri taşıyan emsalin Tapu Sicil Müdürlüğü’nden resen getirilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Değerlendirme tarihi olan 2003 yılında dava konusu taşınmaz ile, bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, arsa metrekare rayiç bedeli takdir komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili belediye başkanlığı emlak vergi dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
3- Kamulaştırılan taşınmaz yol haline getirileceğinden, 4721 sayılı TMK’nun 999. maddesi uyarınca taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken, davacı idare adına tesciline karar verilmesi,
4- Taşınmazın tapu kaydı üzerinde mevcut ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmaması,
Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 18.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.