İmar parsel durumuna dönüşmeyen taşınmazlara kısmi olarak el atılması halinde, arta kalan kesimlerde değer azalışından söz edilerek hükmedilecek bedele ekleme yapılamayacağı gibi değer artışından bahisle bedelden herhangi bir indirim de yapılamaz.
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında Pendik Belediye Başkanlığı yönünden husumetten reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 22.03.2005 gün 2004/12517 Esas ve 2005/3051 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekili ve davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili yönünden verilen dilekçelerle karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
K: Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, Yargıtay kararındaki gerekçelere göre davalı idare vekilinin karar düzeltme talepleri HUMK: ‘nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından reddine,
Davacılar vekilinin karar düzeltme taleplerine gelince; imar parsel durumuna dönüşmeyen taşınmazlara kısmi olarak el atılması halinde, arta kalan kesimlerde değer azalışından söz edilerek hükmedilecek bedele ekleme yapılamayacağı gibi değer artışından bahisle bedelden herhangi bir indirim de yapılamaz. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda arta kalan kısım için değer azalışı öngörülmemiş, dolayısıyla hükmedilen bedele bir ilave de yapılmamış, aksine arta kalan kesimde % 1 ‘lik değer artışından dolayı hükmedilen bedelden indirim yapılmıştır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, değer kaybından dolayı tespit edilen bedele ilave yapılması gerekçesi ile bozulduğu bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 22.03.2005 tarhı ve 2004/12517 Esas, 2005/3051 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor yöntem bakımından yasa hükümlerine uygundur. Taşınmazın el koyma günündeki niteliğine göre dava tarihindeki bedelinin ikisi teknik ve birisi de mahalli bilirkişiden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz yol durumuna dönüştürüldüğünden tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu taşınmazın kadastral parsel olması sebebiyle ileride yapılacak imar uygulaması sırasında arta kalan bölümün şuyulandırılarak değerlendirileceği göz önünde bulundurulduğunda, arta kalan bölümde değer azalışından söz edilerek bir ilave yapılamayacağı gibi, değer artısından bahisle herhangi bir indirim de yapılamayacağı gözetilmeden, arta kalan bölümde değer artışı olacağından bahisle hükmedilen bedelden indirim yapılmak suretiyle az bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde davacıya geri verilmesine, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine ve yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve H.U.M.K’nun 442. maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 130,00. YTL. para cezasının davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine 18.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.