1. Anasayfa
  2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/9847 K: 2005/12050 T: 214.11.2005


İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan taşınmazın paydaşlarından bir kısmının dava açması halinde, davacı olmayan diğer mirasçı veya paydaşların davaya dahil edilip, muvafakatların alınması veya miras şirketine mümessil tayin ettirilmesi icin taraflara mehil verilip, bu hususlar yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K: Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Davaya konu teşkil eden taşınmazın arazi niteliğinde kabulü ile gelir metoduna göre değerinin tesbit edilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1- Dava konusu edilen pay iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabidir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan taşınmazın paydaşlarından bir kısmının dava açması halinde, davacı olmayan diğer mirasçı veya paydaşların davaya dahil edilip, muvafakatların alınması veya miras şirketine mümessil tayin ettirilmesi icin taraflara mehil verilip, bu hususlar yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi gerektigi gozetilmeden ve bu husustaki dava şartı yerine getirilmeden, işin esasına girilerek hüküm kurulması,

2- Hükme esas alınan bilirkisı raporunda, münavebe ürünu olarak kabul edilen bostanın dekar başına ortalama verim miktarının İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından bildirilen resmi verilerinin çok üzerinde alınması suretiyle taşınmazın metrekare birim fiyatının fazla hesaplanması,

3- Taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsurun %70’i geçemeyeceği gözetilmeden, daha yüksek oranda değer artırıcı unsur üzerinden hesaplama yapılarak fazlaya hükmolunması,

4- Dava konusu edilen taşınmazın fiilen kac metrekarelik bölümüne el atıldıgı yonünde fen bilirkişisine krokili rapor duzenlettirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesı,

5- Dava konusu taşınmaza kamulastırmasız el atılan bölümündeki davacıya ait payın tapudan iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilecek yerde yazılı olduğu gibi infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması,

6- Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında davanın niteliği gereği dava tarihinden itibaren faize hükmolunması gerektiği düşünülmeden daha önceki tarihten faiz yürütülmesi,

Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 14.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.