2942 sayılı Kanunun 14. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, bu Kanun hükümlerine göre açılan davaların görülmesi sırasında, tapu malikinin daha önce öldüğünün anlaşılması halinde, mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Ayrıca diğer tapu maliki davalıların da adresleri tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve haricen zabıta marifeti ile araştırılarak, adresi tespit edilenlerin adreslerine dava dilekçesi tebliğe çıkarılıp, adresleri tespit edilemeyenlere de ilânen tebligat yapıldıktan sonra işin esasına girilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, belirlenen bedelin bankaya bloke edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece Emre ve Mehmet hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden ise dava şartı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davalılardan Emre ve Mehmet’in dava açılmadan önce öldüğü, diğer davalılardan bir kısmının ise duruşmalara katılarak, idare tarafından düzenlenen Kıymet Takdir Raporundaki bedeli kabul ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenle;
1-4650 sayılı Yasa ile degişik 2942 sayılı Kamulastırma Kanunu’nun 14.maddesinin 5. fıkrası uyannca bu Kanun hükümlerine göre acılan davalann
gorulmesi sırasında, tapu malıkinin daha önce öldüğünün anlaşılması halinde,mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği hükme
bağlanmıştır.
Bu durumda; ölü olduğu anlaşılan davalılann mirasçılarının davaya dahil edilerek işin esasına girilip hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, bu davalı hakkında acılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi,
Davalılardan bir kısmı duruşmalara katılarak davacı idare tarafından takdir olunan bedeli kabul ettiğini bildirdiğine n, bu davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dava şartı doğmadığından bahisle davanın reddine dair hükum kurulması,
Diğer tapu maliki davalıların da, adresleri Kamulaştırma Kanunu’nun 7. maddesinde yazılı Tapu, Vergi ve Nüfus kayıtlan üzerinden ve haricen Zabıta marifetiyle araştırılarak, tespit edilen adreslerine dava dilekçesinin tebliğe çıkarılıp, adresleri tespit edilmeyenlere ilânen tebligat yapıldıktan sonra, işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 5018 sayılı Yasa uyarınca davacı idare genel bütçeye dair kuruluşlardan buğundan yatınlan temyiz harcının iadesine 19.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.