1. Anasayfa
  2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/2149 K: 2018/13397


Bir kısım malik ile henüz dava açılmadan uzlaşıldığı, bir kısmı ile de yargılama sırasında anlaşıldığı belirtilmiş, belirtilen durum ile tapu kayıtları da paralellik gösterdiğinden mahkemece davacı idareden hangi maliklerle uzlaşıldığına Tapuda yapılan devirlere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin getirtilmesinden sonra, davalı olarak gösterilen malikler-mirasçılar bakımından idare ile uzlaşan ve tapu paylarını devredenler tespit edilip, bunlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi gerekir.

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davası ile birleştirilen kamulaştırmaya dayalı maddi hataların tespiti davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, davacı idare ile davalılar Nahit Kuz vd., Yusuf Yavşan vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Asıl dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, birleşen dava dosyaları ise kamulaştırmaya dayalı maddi hataların tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, asıl davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılar Nahit Kuz vd., Yusuf Yavşan vd. vekillerince temyiz edilmiştir.

Arsa niteliğindeki Ferhuş Mahallesi, 1534 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak;

1-Yapılan incelemede; tamamı 35.286,40 m² olan dava konusu taşınmazın 25.08.2008 tarihli tapu kaydına göre davacı idarenin 10.697,299 m²’sinde, geri çevirme kararı sonrasında gelen tapu kaydına göre 25.634,31 m²’sinde malik olarak göründüğü, davacı idarenin temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin bir kısım malik ile henüz dava açılmadan uzlaşıldığı, bir kısmı ile de yargılama sırasında anlaşıldığı belirtilmiş, belirtilen durum ile tapu kayıtları da paralellik gösterdiğinden mahkemece davacı idareden hangi maliklerle uzlaşıldığına Tapuda yapılan devirlere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin getirtilmesinden sonra, davalı olarak gösterilen malikler-mirasçılar bakımından idare ile uzlaşan ve tapu paylarını devredenler tespit edilip, bunlaryönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi,

2-Mahkemece taşınmazın zemin, yapı, ağaç bedeli olarak tespit ve depo edilen bedel ile hükme esas alındığı belirtilen raporlar arasında bağlantı ve denetim sağlanamamaktadır. Mahkemece taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilip, 1. bentte belirtilen hususlar konusunda gerekli araştırma yapılıp, uzlaşma sağlanmayıp Tapuda hisse-muhdesat sahibi olan, hisse sahibi olmayıp sadece muhdesat sahibi olan davalılar yönünden yeniden ve tek raporda denetime elverişli olacak şekildeek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesi,

3-Asıl dava dosyası ile birleştirilen kamulaştırmaya dayalı maddi hataların tespiti istemli dava dosyaları ile ilgili bir karar verilmemiş olması,

4-6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılmadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak tespit edilen kamulaştırma bedelinedört ayın bitimi tarihi olan 24.10.2008 tarihinden itibaren karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken, faize hükmedilmemesi,

5-Tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekirken karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilmesi,

6-Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre bir kısım davalının hisselerinde bulunan haciz ve ipotek şerhlerinin bedele yansıtılmaması,

7-Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Davacı idare ile davalılar Nahit Kuz vd., Yusuf Yavşan vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA Temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.