Davalı idare tarafından tespit edilen ve davacıların murisi adına bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi hükmün taraf vekilleri tarafından verilen dilekçelerle istenilmiş, davacılar vekilince de duruşma isteminde bulunulmuş olmakla duruşma için belirlenen 31.10.2006 günü temyiz eden davalı idare vekili Av. Sema Selçuk’un yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp davalı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava, kamulaştırma bedelinin artırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1- Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen bedel ile bilirkişi kurulunca belirlenen bedel arasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15/11 maddesinde belirtilen mislini aşan önemli oransızlık bulunduğundan yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kamulaştırma bedelinin artırılmasına karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Dava konusu taşınmaz ve bilirkişi kurulu raporunda emsal alınan taşınmaz kadastro parseli olduğu halde, resen bilirkişi kurulunca belirlenen bedelden yüzde otuz beş düzenleme ortaklık payı indirilmesi,
b- Davalı idare tarafından tespit edilen ve davacıların murisi adına bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere geri verilmesine, 23.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.