Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/4765 K:2006/7603 T:20.06.2006

Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin olarak açılan davada, mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgedeki kadastro ve kamulaştırma paftaları zemine uygulanmalı, daha sonra da kamulaştırma ile içinden su kanalı isale hattı ve servis yolu geçen taşınmazların imar uygulaması sonucu şuyulandırılarak, hangi imar parsellerine gittikleri belirlenip, dava konusu imar parsellerine de şuyulandırma yapılıp yapılmadığı, kesinleşen imar tadilatı da gözetilerek tespit edilmelidir.

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1- Dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede değişik tarihlerde kamulaştırma işlemleri yapılmış ve kamulaştırmayı yapan DSİ Genel Müdür-lüğü’nce kamulaştırma yapılan bölgedeki tesisler protokol ile davalı idareye devredilmiştir.

Bu durumda öncelikle, dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgedeki kadastro ve kamulaştırma paftaları zemine uygulanmalı, daha sonra da kamulaştırma ile içinden su kanalı isale hattı ve servis yolu geçen taşınmazların imar uygulaması sonucu şuyulandırılarak, hangi imar parsellerine gittikleri belirlenip, dava konusu imar parsellerine de şuyulandırma yapılıp yapılmadığı, kesinleşen imar tadilatı da gözetilerek tespit edilmelidir. Dava konusu imar parsellerine şuyulandırma yapılmış ise, bu parsellerden fiilen geçen yol ve isale hattı mevcut olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülerek, yeniden fenni bilirkişi eşliğinde keşif yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,

2- Kabule göre de; Hükmedilen tazminat miktarına değerlendirme tarihi olan dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi,

Doğru görülmemiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın