1. Anasayfa
  2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2009/1031 K: 2009/4089 T: 04.05.2009


Özet: Yerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda davalı kiralananın davacılar tarafından yapılması istenen işe uygun ve elverişli olduğu belirlenmiştir. Yargılamada dinlenen davalı tanıkları dahi ihtiyaç iddiasını doğrulamışlardır. Bu durumda ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olduğu kanıtlanmıştır. Mahkemece, davacıların ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğu kanıtlanmış olması nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ihtiyaç iddiasının gerçek, zorunlu ve samimi olmadığından tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.

Dava, işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar vekili, davacıların murisi Yaşar Göksu tarafından 10 yıl kadar önce davalılara kiralanan taşınmaza, mirasçılardan Mustafa Göksu ve Habib Göksu’nun mobilya, küçük ev aletleri, beyaz eşya, halı, aksesuar ve diğer çeşitli ev eşyaları ticareti yapmak için ihtiyaçları bulunduğunu, ihtiyacın halen devam ettiğini, diğer kardeşleri ile çalışan iki kardeşin ekonomik sebeplerden dolayı işyeri açma ihtiyacı duyduklarını, tahliye için noter ihtarı gönderildiğini, işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalılar vekili, kiralanan yerin 12 yıl önce davacıların babası muris Yaşar Göksu’dan kiralandığını, kiralayan ölümü ile mirasçı olarak davacılar Mustafa, Habib ve dava dışı Yakup, Mehmet ve Emine’nin mirasçı olarak kaldıklarını, daha önce Yakup Göksu’nun işyeri ihtiyacı için açılan davanın reddine karar verildiğini, kararın onandığını, bu kez mirasçılardan Mustafa ve Habib’in işyeri ihtiyacı için dava açtıklarını, diğer mirasçıların bir talebi bulunmadığını, halı, mobilya, küçük ev aletleri ticareti yapacağı konusunda samimi olmadıklarını, sanayi bölgesinde olan yerde ticaret yapılmasının doğru olmadığını, davacıların halen, babalarından kalan Samanpazarı semtinde bulunan dükkanda ticaret yaptıklarını, Batıkent metro durağında başka bir dükkanları olduğunu, davacılara ait kiralananın hemen ötesinde, Plevne cad. 126 B-C nolu dükkanların halen boş durduğunu, bu nedenle işyerine ihtiyaçları bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların dava konusu kiralananda küçük ev eşyaları, halı, mobilya, beyaz eşya, aksesuar ve çeşitli eşya ticareti yapacaklarını bildirerek ihtiyaç nedeni ile dava açtıkları, davacıların halen Plevne caddesi Gülseren mahallesi 124 nolu işyerinde mobilya imalat ve satış işi yaptıklarını, davacılardan Mustafa Göksu’nun sigortalı olarak Yiğitoğlu Baharat ve Gıda Ltd. şirketinde çalıştığını, davacıların halen bir işi olduğunu, ihtiyaçlarının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.

Uyuşmazlık ihtiyaç iddiasına dayalı tahliye istemine ilişkindir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan, davacıların miras bırakanı ile davalılar arasında imzalanan 01.10.1995 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar, diğer mirasçılardan ayrı olarak, kendi işyeri ihtiyaçları nedeni ile, kiralananda mobilya, küçük ev aletleri, beyaz eşya, halı, aksesuar ve diğer çeşitli ev eşyaları ticareti ile uğraşacaklarını bildirerek tahliye isteminde bulunmuşlardır. Diğer mirasçılar yargılama aşamasında açılan davaya muvafakat ettiklerini imzalı beyanları ile bildirmişlerdir. Toplanan kanıtlara göre, davacılardan Mustafa Göksu’nun başka bir şirkette sigortalı olarak çalışması, geçici nitelikte olup işyeri ihtiyacı olmadığı anlamını taşımaz. Davacılara ait bitişikteki dükkan ise elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması nedeni ile müstakilen davacılara ait değildir. Yerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda davalı kiralananın davacılar tarafından yapılması istenen işe uygun ve elverişli olduğu belirlenmiştir. Yargılamada dinlenen davalı tanıkları dahi ihtiyaç iddiasını doğrulamışlardır. Bu durumda ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olduğu kanıtlanmıştır. Mahkemece, davacıların ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğu kanıtlanmış olması nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ihtiyaç iddiasının gerçek, zorunlu ve samimi olmadığından tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.