Özet: Davacı, ihtiyaç nedeniyle tahliye davasını ya sürenin sonunda ya da bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açabilir. Uzayan dönem 18/11/2013- 18/11/2014 dönemi olup davanın 18/11/2014 tarihinden itibaren açılması gerekirken 23/06/2014 tarihinde süresinden önce açılması doğru değildir. Bu nedenle mahkemece süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; … Belediyesi Başkanlığı hizmet binasının güney kesiminde alt katta bulunan kısmının 18/11/1977 tarihli sözleşme ile davalıya kiralanmış olduğunu, davacı kurumun 5216 sayılı kanun ekseninde köylerin mahallelere dönüştürülmesi nedeni ile yeni bir takım birimler kurmakta olup kuracağı bu birimler içinde hizmet amaçlı yer tesisi ihtiyacı duymakta olduğunu belirterek kiralanan taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK.’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir.
Olayımıza gelince; Taraflar arasında akdedilen 18/11/1977 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile çatılı işyerinin kiraya verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi belirli süreli kira sözleşmesi niteliğinde olup 6098 sayılı TBK.’nun 347. maddesi gereğince yıldan yıla yenilenerek devam etmiştir. Davacı kiraya veren 29/04/2014 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile taşınmazın tahliyesini istemiş, ihtarname kiracıya 12/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı ,ihtiyaç nedeniyle tahliye davasını ya sürenin sonunda ya da bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açabilir. Uzayan dönem 18/11/2013- 18/11/2014 dönemi olup davanın 18/11/2014 tarihinden itibaren açılması gerekirken 23/06/2014 tarihinde süresinden önce açılması doğru değildir. Bu nedenle mahkemece süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.