Özet: İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Dava işyeri ihtiyacı sebebiyle, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiralayan, davalı kiracısına 01.10.2014 tarihinde bizzat tebliğ edilen ihtarname ile işyeri ihtiyacının varlığı sebebiyle, taraflar arasındaki sözleşmenin 01.01.2015 tarihinde sona ereceğinin ve sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirilmesine rağmen, davalı tarafça kiralanan tahliye edilmediğinden bahisle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen ve davaya dayanak yapılan 01.01.2009 başlangıç tarihli, bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmenin hususi şartlarının 19.maddesinde; “kontratın sona ermesinden bir ay evvel taraflar yazılı olarak ihtarda bulunmadıkları sürece, kontrat yenilenmiş kabul edilir” şartı kararlaştırılmış, davacı kiralayan sözleşmedeki bu şarta uyarak sözleşmenin yenilenmeyeceği ihbarını, dönem sonundan bir ay önce 29.09.2014 keşide 01.10.2014 tebliğ tarihli noter ihtarnamesi ile yerine getirmiştir. Davalı cevap dilekçesinde ihtarın varlığını kabul etmiştir.
6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK.’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir.
Olayımıza gelince; davacı akdin bitiminden önce sözleşmedeki şarta uygun olarak tahliye ihbarını yerine getirdiğine, davanın ise kira sözleşmesinin sonu olan 31.12.2014 tarihinden sonraki bir aylık yasal sürede 16.01.2015 tarihinde açıldığına göre, davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece hüküm gerekçesinde yazılı ihtarnamenin varlığından söz edildiği halde, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken sözleşmenin bitim tarihinden önce veya bir aylık dava açma süresinde ihtarın bulunmadığı gerekçesiyle davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.