Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, davalının tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin sahibi bulunduğu şirkete gelen malların şirket içindeki iş hacmi nedeniyle işyerinin yetersiz kalması sebebiyle başka bir deponun kiralanması zorunluluğunun doğduğunu, dava konusu taşınmaza müvekkilinin ihtiyaç duyduğunu ileri sürerek, davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin 01/09/2013-01/09/2014 tarihleri arasında bir yıllık kira bedeli olan 2.505,00 TL’sini davacının sahibi olduğu P. T.Ltd. Şti hesabına 06/09/2013 tarihinde gönderdiğini, davacının kira parasını kabul ettiğini, bu durumda davacının bu dönem için tahliye davası açma hakkının kanunen olmadığını, davanın süresinde açılmadığını, ayrıca davacının bizzat kendisinin bu gayrimenkule ihtiyacı olmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre davacının dava konusu depoya ihtiyacı olduğu, ihtiyaç iddiasının samimi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TBK’nun 350.madde kapsamına göre; bir kişi kendisi eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin ihtiyacını gerekçe göstererek tahliye isteyebilir. Gerçek kişilerin kendi mülklerini şirket ihtiyacı nedeniyle tahliye ettirebilmeleri mümkün değildir. Tüzel kişiler ancak kendilerine ait kiralananı kendi ihtiyaçları için tahliye ettirebilirler.
Olayımızda davacı vekili dilekçesinde açıkça müvekkilinin sahibi bulunduğu şirkete gelen malların şirket içindeki iş hacmi nedeniyle işyeri yetersiz kaldığından, iş bu dükkanın müvekkilinin ortağı olduğu işyerinin depo ihtiyacı için kullanılacağını bildirmiştir. Bu durumda ihtiyaçlının gerçekte davacı A.. M..’ın ortağı ve şirket yetkilisi olduğu P.Tarım Ltd. Şti. olduğu, bu şirketin depo ihtiyacı için dava açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tahliye sebebi olarak gösterilen ihtiyacın, gerçekte davacıya ait olmayıp, davacının ortağı olduğu şirkete ait olduğu belirlendiğinden ve gerçek kişinin şirket ihtiyacı nedeniyle dava açması mümkün olmadığından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.