Çekişmeli taşınmaz ve sınırdaşı parselin doğu, batı ve kuzey yönü ormanla çevrili olup sınırdaş parsel de çalılık niteliği ile Hazine adına tespit edildiğine göre, dava konusu taşınmazın ormana el atmak suretiyle elde edildiği kabul edilmelidir.
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 169 ada, 13 parsel sayılı 4390 m2. Yüzölçümündeki taşınmaz, belgesiz zilyetliğe dayanılarak Dedeoğlu Ahmet adına tespit edilmiştir. Orman İdaresi süresi içinde taşınmazın orman sayılan yerlerden bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz ile sınırdaşı 12 sayılı parselin doğu, batı ve kuzey yönünün orman ile çevrili bulunduğu belirlenmiş ve bu yön birleşik haritasında gösterilmiştir. Ayrıca 12 parsel de çalılık niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Bu durumda, dava konusu taşınmazın ormana el atmak suretiyle elde edildiğinin kabulü zorunludur. Bu olgu ve bulgulara aykırı düşen uzman bilirkişinin 4.2.1991 tarihli raporuna değer verilemez. O halde bu durumda taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanununun 1.maddesi gereğince orman sayılan yerlerden bulunduğu kabul edilerek aynı kanunun 11. ve Kadastro Kanununun 16/B maddeleri uyarınca orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmek gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Orman İdaresinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) 21.6.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.