1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/5310 K: 1995/13494 T: 27.11.1995


Mahkemece birden çok keşif kararı verilmiş ve davacı son keşif kararından önce bu konuyla ilgili ara kararında belirtilen keşif giderlerini de yatırmıştır. O halde, esasen mahallinde keşif için zorunlu olan işlemler mahkemece yerine getirilmediğinden, son keşifte öngörülen keşif avans farkının yatırılmaması gerekçe gösterilerek davanın reddi, usul ve yasaya aykırıdır.

Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR: Kadastro sırasında 941 parsel sayılı 104 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak yarı payı A… G…, geriye kalan yarı payının ise miras hakkına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak E: .. G… mirasçıları Ş… G…, Z… K: .., A… T:.., K: .. G…, S… G…, F… B… adlarına payları oranında 940 parsel sayılı 601 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise vergi kaydına, miras hakkına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak İ… K: .. adına tesbit edilmiştir. A… G… 941 parselin tesbit sırasında yüzölçümünün az yazıldığını bir kısım yerinin 940 sayılı parsel içinde kaldığını ileri sürerek bu kısmın iptali ile 941 sayılı parsele katılmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine dava konusu 940 sayılı parselin davalılar H… K: .. F… A…, M… K: .. ve S… B… adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm davacı A… G… tarafından temyiz edilmiştir.

Dava 940 parsel sayılı taşınmazla ilgilidir. Sözü edilen parsel kadastro sırasında M… oğlu İ… K: .. adına tesbit edilmiştir. Dava ise H… K: .., F… A…, M… K: .. ve S… B… aleyhine açılmış, davacının gerekli keşif masraflarını verilen önel içinde yatırmadığı nedeniyle mevcut delillere göre karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece adı geçen davalıların İ… K: .. mirasçıları olup olmadığı belirlenmeden keşif kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, yapılması öngörülen keşfin sağlıklı olması için keşif sırasında dinlenmesi gereken tanıklar ile bilirkişilere keşif yerinde hazır bulunmaları için davetiye çıkarılması zorunludur. Mahkemece taraflardan tanıkları istenmemiş ve dinlenecek bilirkişiler adına keşif günü mahallinde hazır bulunmaları için davetiye de çıkarılmamıştır. Diğer taraftan mahkemece birden ziyade keşif kararı verilmiş ve davacı son keşif kararından önce bu konuyla ilgili ara kararında belirtilen keşif giderlerini de yatırmıştır. O halde, esasen mahallinde keşif yapılması için zorunlu olan işlemler mahkemece yerine getirilmediğine göre, son keşifte öngörülen keşif avansı farkının yatırılmamasından dolayı davanın reddedilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 27.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.