1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1997/370 K: 1997/627 T: 7.2.1997


Davalının tutunduğu tapu kaydı tescil davası sonucu oluşturulmuş olup haritası bulunmaktadır. Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca kayıt kapsamının, haritanın uygulanması yoluyla belirlenmesi zorunludur. Ancak bu belirleme sonucu tapu kaydı kapsamı dışında kalan kesim bulunduğu takdirde, bu kesimin zilyedi gösterilmek suretiyle Hazine adına tescili gerekir.

Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR: Kadastro sırasında 1516 parsel sayılı 3180 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ile vergi kayıtlarına, satın almaya ve zilyetliğe dayanılarak E: .. Y… adına tesbit edilmiştir. Hazinenin ayrı tapu kaydına dayanan itirazı nedeniyle kadastro komisyonunca yetkisizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece Hazinenin davasının reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmazın davacı Hazinenin tutunduğu 7 Mayıs 1340 gün ve 7 sayılı padişah tapusu kapsamında kalmakla birlikte davalının tutunduğu ve tesbite dayanak yapılan Temmuz 1952 gün 32 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. 4071 sayılı Kanunun 5/a maddesinde her iki tapu kaydının çakışması durumunda zilyedin tutunduğu tapu kaydına değer verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu itibarla Hazinenin diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, davalının tutunduğu tapu kaydı tescil davası sonucunda oluşturulmuş olup haritası bulunmaktadır. Kaydın kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmüne göre haritasının uygulanması suretiyle belirlenmesi zorunludur. Tapu kaydı miktarı 2350 metrekare, taşınmazın kadastroca tesbit edilen yüzölçümü ise 3180 metrekaredir.

Yapılacak uygulamaya göre tapu kaydı kapsamı dışında kalan kesim bulunduğu takdirde 4071 sayılı Kanunun 5/b maddesi hükmüne göre bu kesimin zilyeti gösterilmek suretiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir.

SONUÇ: Mahkemece bu yönler gereği gibi dikkate alınmadan ve davalı tapu kaydının kapsamı haritası uygulanmak suretiyle belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 7.2.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.