Tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın, yirmi yıl süreyle malik sıfatı ile zilyet olan adına tespiti mümkündür.
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 257 ada 18 parsel sayılı 30.932.96 m2, 337 ada 73 parsel sayılı 41,700 m2, 116 ada 19 parsel sayılı 31,933 m2, 337 ada 105 parsel sayılı 2088,11 m2, 337 ada 42 parsel sayılı 11,577,28 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar Hamza, Musa ve Mehmet adlarına 336 ada 22 parsel sayılı 10,200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Hamza ve Mehmet adlarına, vergi kaydına satın almaya, miras hakkına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak; 181 ada 47 parsel sayılı 3.717.29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğu bildirildiğinden malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir. Davacı Mehmet ‘in davalı Hamza ile B Belediyesi Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı tescil ve el atmanın önlenmesi davasına, Musa ve Hamza pay satın aldıklarını Habibe ile Arife ortak miras bırakan Veli ‘den gelen miras payları olduğunu öne sürerek katılmışlardır. Asliye Hukuk Mahkemesince dava dosyası görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro Mahkemesince ilanlar yapıldıktan sonra yapılan yargılama sonucu, davacı Mehmet ile katılan Musa ‘nın davalarının reddine katılan Arife ve Habibe nin davalarının feragat nedeniyle reddine davacı davalı Hamza ‘nın davasının kabulü ile 257 ada 18 parsel, 337 ada 73 parsel, 116 ada 19 parsel, 337 ada 105 parsel, 337 ada 42 parsel, 181 ada 47 parsel sayılı taşınmazlar davacı Mehmet ile davacı davalı Hamza adlarına payları oranında, 336 ada 22 parsel sayılı taşınmaz ortak miras bırakan Veli mirasçıları adlarına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların tespit gününden önce bölgede 50 nolu Toprak Tevzii Komisyonunca düzenlenen 23.10.1963 tarihli mera tahsis haritasının kapsamı dışında kaldığı, kamu malı niteliğinde mera olmadığı taşınmazların bir bölümünün dayanılan vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı vergi kayıtlarının kapsamı dışında kalan bölümler üzerinde ise kaydın oluştuğu günden tespit gününe kadar yirmi yılı aşkın süre ile taşınmazlar üzerinde adlarına tescil kararı verilen zilyetleri yararına taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen diğer delillerle saptanmıştır. Bu nedenle hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak hazine Harçlar Kanununun 13/J maddesine göre harçtan muaf olduğu halde, hükümde 7.755.000 TL karar ve ilam harcının yasal hasım hazine, B ve O Tüzel Kişiliklerinden tahsiline karar verilmesi isabetsiz hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde isede yanılgının düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden 10.7.2003 tarihli mahkeme hükmünün 3. sahifesinde (8) nolu bentte hazineden “harç alınmasına” sözlerinin hüküm yerinden çıkarılmasına ve hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, 26.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.