Tarafın kendisine verilen kesin önel içerisinde keşif giderlerini mahkeme veznesine depo etmediği gerekçe gösterilerek 3402 sayılı yasanın 36. Maddesi hükmü esas alınarak davanın reddi şeklinde karar verilmesi isabetsiz olup, bu durumda yerel mahkemenin mevcut delil durumuna ve evvelce yaptığı keşfe göre karar vermesi gerekir.
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
Davacıların temyizi 442 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükme yöneliktir. Mahkemece davacı tarafın kendisine verilen kesin önel içerisinde keşif giderlerini mahkeme veznesine depo etmediği gerekçe gösterilerek 3402 sayılı yasanın 36. maddesi hükmü esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir.
Somut olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesinin uygulama olanağı bulunmamaktadır. Daha önce iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi bakımından taşınmaz başında keşif yapıldığı dosya içeriği ile belirlenmiştir. Mahkemece bu keşif yetersiz görüldüğü takdirde kuşkusuz ikinci kez keşif yapılabilir. Davacı taraf yapılması muhtemel ikinci keşfin giderlerini kendisine verilen kesin süre içerisinde yatırmamıştır.
Hal böyle olunca yerel mahkemenin mevcut delil durumuna göre ve evvelce yaptığı keşfe göre karar vermesi zorunludur. Daha açık bir anlatımla hükmüne 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesi hükmünü dayanak yapamaz. Mahkemece bu olguların gözardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davanın reddine karar verildiği halde taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi hükmü uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken türü itibari ile tescile tabi olmayan ve mera olarak sınırlandırılmak suretiyle tespit gören taşınmazın “tespit gibi tescile” karar verilmesi dahi isabetsiz davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.1.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.