Esas olarak vekille takip edilen davalarda her türlü tebligatın vekile yapılması gerekmektedir. Aksi halde yapılan tebligat ve ihtar geçerli olmayacaktır ve hiçbir hukuki sonuç doğurmayacaktır.
Kadastro tespitine dayalı olarak oluşan tapu kaydının iptali istemiyle açılan davada mahkemece verilen karar davacılar tarafından incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminın açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü;
Kadastro sırasında 190 ada 4 parsel sayılı 12258 m2 yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici yerlerden olduğundan bahisle mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacılar K: ve H.B. ile H.Ş. tapu kaydına ve zilyetliğe dayanarak hazine ve Çerkeş Belediye Başkanlığı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın davacılar adına vekilleri Avukat H.D.B. tarafından açıldığı, ilk oturuma vekilin katıldığı, daha sonra bazı oturumlara da katıldığı, bazılarına katılmadığı anlaşılmıştır. Kural olarak vekille takip edilen davalarda her türlü tebligat vekile yapılır. Vekile yapılmayan tebligat ve ihtar geçerli olmadığı gibi hukuki sonuç doğurmaz. 29.11.2001 tarihli ve 14.2.2002 tarihli oturumlara davacılar vekilinin katılmadığı ve bu oturumlarda keşif giderinin yatırılması ihtarının davacılara yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu ihtarlar vekile yapılmamış olduğundan geçerli değildir. Davanın bu nedenle reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. O halde keşif giderinin yatırılması için vekile ihtar yapılması yerine getirilmediği takdirde sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Sonuç: Açıklandığı şekilde işlem yapılmamış olması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,13.3.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.