Bir yerin mera olup olmadığının belirlenebilmesi için öncelikle taşınmazın bulunduğu çalışma alanında tahsisli mera olup olmadığının saptanması, mera tahsis kaydı var ise mera tahsis kaydı ve dayanağı belgelerin getirtilip uygulanması, mera tahsis kaydı yok ise, davada yararı olmayan komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi aracılığı ile dava konusu taşınmazın mera olup olmadığının sorulup saptanması gereklidir.
Kadastro sırasında dava konusu 154 ada 42 parsel sayılı 22400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz aynı ada 1, 43 parsel sayılı 42000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı ada 3 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan vergi kayıt miktar fazlası olarak mera niteliğiyle sınırlandırılarak tespit edilmiştir. Davacı Mehmet Ş. miras yoluyla gelen hakka, satın almaya ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazların Şevki B. mirasçıları davacı taraf ile dava dışı paydaşları adına paylı olarak tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olmadığı, zilyet davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki; mera araştırması usulüne uygun yapılmamıştır. Bir yerin mera olup olmadığı öncelikle taşınmazın bulunduğu çalışma alanında tahsisli mera olup olmadığının ilgili mercilerden sorulup saptanması, mera tahsis kaydı var ise mera tahsis kaydı ve dayanağı belgelerin getirtilip uygulanması dava konusu taşınmazın mera tahsis kaydı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, mera tahsis kaydı yok ise, davada yararı olmayan komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi aracılığı ile dava konusu taşınmazın mera olup olmadığının sorulup saptanması, bilirkişi sözleri yeterli görülmediği takdirde tarafların aynı usulle gösterecekleri tanıklarının taşınmazın başında dinlenilmesi, bilirkişi, tanık sözlerinin değerlendirilmesinde komşu parsellerin tutanak örneği ve dayanağı belgelerden yararlanılması, gerektiğinde uzman bilirkişiye başvurulması ve tutanak bilirkişilerinin dinlenilmesi, böylece mera olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Mahkemece açıklanan biçimde araştırma yapılmamıştır.
O halde, yukarıda açıklandığı biçimde araştırma, inceleme yapılmalı, taşınmazın mera olduğu sonucuna varıldığı takdirde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi hükmünce sınırlandırılmasına karar verilmeli, aksi halde tespitte saptanan hukuksal olgu dikkate alınarak tespit tutanağı bilirkişileri taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen bilirkişi ve tanık sözleri ile tutanak bilirkişilerinin beyanları arasındaki aykırılık giderilmeli, dava dışı 154 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören vergi kayıtları revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar da gözönüne alınarak yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, kapsamı belirlenmeli, bu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı ve dayanağı belgelerle bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, çekişmeli taşınmazların sınırında eylemli durum dikkate alınmalı, zilyetlik delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
Yorumlar (1)