Kural olarak meraların çıplak mülkiyeti hazineye yararlanma hakkı ise bulunduğu köy ya da belediye tüzel kişiliğine aittir; bu nedenle, taşınmazın bulunduğu köy tüzel kişiliğinin davada taraf olması zorunludur; dava dilekçesi ve duruşma günü köy tüzel kişiliğine 7201 sayılı tebligat kanunu ve nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmeli, husumet yaygınlaştırılarak bu yolla davada taraf koşulu oluşturulduktan sonra yarılamaya devam olunmalıdır.
Kadastro tespitine dayalı olarak oluşan tapu kaydının iptali istemiyle açılan davada mahkemece verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Dava konusu 124 ada 1 parsel sayılı 10996,95 m2 yüzölçümündeki taşınmaz mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı M. aynı ada 86 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının dava konusu taşınmazın bir bölümünü kapsadığını öne sürerek sözü edilen kesimin kadastroca oluşan sicilinin iptali 86 parsel sayılı taşınmaza eklenerek adına tescili istemi ile hazineyi hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişi C. tarafından düzenlenen 28.4.2005 günlü raporun eki haritada sarı renklerle taralı 1478,27 m2 yüzölçümündeki bölümünün iptali ile bu kısmın davacıya ait dava dışı 86 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 9518,68 m2 olarak özel siciline tesciline 124 ada 86 parsel sayılı taşınmazın ise 4131,68 m2 olarak tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 124 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi hükmü uyarınca ve mera komisyonunca düzenlenen tutanak içeriğine uygun olarak mera niteliğiyle sınırlandırılmıştır. Kural olarak meraların çıplak mülkiyeti hazineye yararlanma hakkı bir başka deyişle “intifaı” ise bulunduğu köy ya da belediye tüzel kişiliğine aittir. Hal böyle olunca, taşınmazın bulunduğu “B. Köy Tüzel kişiliğinin” davada taraf olması zorunludur. Taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir.
O halde dava dilekçesi ve duruşma günü B. Köyü Tüzel Kişiliğine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmeli, husumet yaygınlaştırılarak bu yolla davada taraf koşulu oluşturulmalı, köy tüzel kişiliği yargılamaya geldiğinde kendisinden davaya karşı diyecekleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece taraf koşulu oluşturulmaksızın işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz;
Davalı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre de sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 4.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.