Geçit hakkı bedelinin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş ise hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/08/2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
1.DAVA
1.1. Davacı vekili; davacıya ait İzmir ili, Karaburun ilçesi, Bozköy Köyünde kain 1214 parsel numaralı taşınmazın genel yola çıkabilmesi amacı ile aynı yer 607 ve 608 parsel numaralı taşınmazlardan geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. CEVAP
2.1. Bir kısım davalılar, 608 parsel aleyhine geçit tesisine karar verilmesi gerektiğini dile getirmişlerdir.
2.2. Davalı …, hakkaniyete uygun olan yerden geçit hakkı tesis edilmesini istediğini dile getirmiştir.
3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. İlk derece mahkemesi; davanın kabulü ile İzmir ili, Karaburun ilçesi, Bozköy Köyü, 1214 parsel numaralı taşınmaz lehine aynı yerde kain 608 parsel numaralı komşu taşınmazda fen bilirkişisinin 10.02.2012 tarihli bilirkişi raporu ve krokisinde F harfi ile gösterilen yerden 3 metre genişliğinde 91.00 m² miktarında zorunlu geçit hakkı tesisine karar vermiştir.
4. TEMYİZ
4.1. Hükmü, davalı … temyiz etmiştir.
4.2. Temyiz Nedenleri
4.2.1. Davalı …; 607 parsel aleyhine geçit tesisine karar verilmesini, keşfen belirlenen değerin düşük olduğunu belirterek hükmü temyiz etmiştir.
5. YARGITAY KARARI
5.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
5.1.1. Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
5.2. Hukuki Sebep
5.2.1. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
5.2.2. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
5.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
5.2.4. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
5.3. Temyiz Nedenlerinin Değerlendirilmesi
5.3.1. Mahkemece, bilirkişi raporunda F harfi ile belirtilen güzergahtan 608 parsel aleyhine geçit tesisine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince geçit bedeli 2011 yılı itibariyle belirlendiğinden, hükmün temyiz edildiği tarihe kadar geçen süre içerisinde enflasyonda meydana gelen artış sebebiyle güncel bedelin yeniden belirlenmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmalı, belirlenen geçit bedelinden depo edilen 1.365,00 TL’nin mahsubuyla kalan miktarın depo edilmesinden sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (5.3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 08.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi