1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2021/5747 K: 2023/1030 T: 21.2.2023


Önalım hakkı davalarında davacının gerçek satış bedeli olduğunu ileri sürdüğü bedel üzerinden davacı lehine, mahkeme tarafından belirlenen önalım bedeli ile davacının gerçek satış bedeli olduğunu ileri sürdüğü bedel arasındaki fark üzerinden de davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği.

Taraflar arasındaki 5403 sayılı Kanun’un 8/i maddesi uyarınca önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davalı … adına Avukat … ile karşı taraftan davacı vekili Avukat … geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının dava konusu 443 parsel sayılı taşınmazı 10.11.2017 tarihli satış işlemiyle 100.000,00 TL bedelle satın aldığını, müvekkilinin dava konusu taşınmaza sınır olan 442 ve 444 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla yüksek gösterildiğini, dava konusu taşınmazın değerinin 48.000,00 TL olduğunu belirterek, 5403 sayılı Kanun’un 8/i maddesi uyarınca taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kendisine gönderilen ihtara cevabında taşınmazı belediye rayiç değeri üzerinden satın alacağını bildirdiğini, açıkça satış bedelini ödemeyi kabul etmeyip bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, satış bedelinin banka aracılığıyla ödendiğini ve bedelde muvazaa olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF: A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığına gerekçede değinilmediğini, müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilerek müvekkilinin zarara uğratıldığını, cevap dilekçesinde beyan ettiği sebeplerle davacının eldeki davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı, davalının vekalet ücretine yönelik itirazının yerinde olduğu, davacının gerçek satış bedeli olduğunu ileri sürdüğü 48.000,00 TL üzerinden davacı lehine, önalım bedeli olan 102.000,00 TL ile 48.000,00 TL arasındaki fark üzerinden de davalı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacı lehine 7.040,00 TL, davalı lehine 7.820,00 TL vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar: Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri: Davalı vekili temyiz dilekçesinde; 5403 sayılı Kanun’un 8/i maddesinin yürürlükten kalktığını, davacının taşınmazı gerçek değeri üzerinden almayacağını beyan ederek önalım hakkından feragat ettiğini, davacının eldeki davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığını, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık, 5403 sayılı Kanunun’un 8/i maddesine dayalı önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5403 sayılı Kanun’un 8/i maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 732 nci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme: 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.