Mahkemece yapılan keşif, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacı tarafın dava konusu taşınmazda fiilen kullandığı bir yerin olduğu anlaşılsa dahi davalının veya davalıya pay satanların fiilen kullandığı bir yer tespit edilememiş olup bu durumda fiili taksimin varlığından söz edilemez.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince bozulmasına karar verilmiştir.
Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; paydaşı olduğu Kayseri ili, Yahyalı ilçesi, 52 parsel sayılı taşınmazda dava dışı Zöhre ve Osman’ın davalıya yaptığı pay satışları ile ilgili yasal önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı 1/4 payın iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP: Davalı yargılama sırasındaki beyanlarında; dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, “davanın reddine” karar verilmiştir.
IV. 1. BOZMA VE 1. BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.03.2015 tarihli 2014/11840 Esas ve 2015/2860 Karar sayılı ilamı ile, “..davacının bedelde muvazaa iddiası ile ilgili belge ve delilleri, davalı tarafın fiili taksim bulunduğuna yönelik savunma ve delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.”
Türk Medeni Kanununun “Hukukun uygulanması ve kaynakları” başlıklı 1 inci maddesi gereğince de “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.” Aynı kanunun “Hakimin takdir yetkisi” başlıklı 4 üncü maddesi gereğince de “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
Mahkemece, yukarıda değinilen yasa hükümleri gereğince uygulama yapılarak hüküm kurulması gerekirken, tamamen sübjektif değerlendirmelerle ve yasal olmayan bir gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece mahkemesi, “dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine” karar vermiştir.
V. 2. BOZMA VE 2. BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 19.02.2020 tarihli 2016/14011 Esas ve 2020/1944 Karar sayılı ilamı ile, “…mahkemece yapılan keşif, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacı tarafın dava konusu taşınmazda fiilen kullandığı bir yerin olduğu anlaşılsa dahi davalının veya davalıya pay satanların fiilen kullandığı bir yer tespit edilememiş olup bu durumda fiili taksimin varlığından söz edilemez.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece davacının önalım talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece mahkemesi, “yasal önalım şartlarının oluştuğu, davanın süresinde açıldığı, önalım bedelinin depo edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne” karar vermiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri: Davalı vekili, dava konusu taşınmazda fiili taksimin bulunduğunu, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve re’sen incelenecek nedenlerle de kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 732, 733 ve 734 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler yeniden kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden hükmün onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle; uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkan bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.