Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, Türk Medeni Kanunu’nun 732 inci maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Yargıtay 14. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak davalı …, duruşmasız olarak davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.10.2022 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde taraflardan gelen olmadı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu 158 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalıların 08.10.2008, 05.01.2010, 20.01.2010, 22.01.2010, 27.01.2010, 02.03.2010, 03.03.2010, 04.03.2010, 09.03.2010, 28.01.2010, 10.03.2010, 11.03.2010, 18.03.2010, 25.03.2010, 30.03.2010, 31.03.2010, 10.03.2010 tarihli satış işlemleri ile davalıların dava konusu taşınmazda hisse satın aldıklarını, müvekkilinin önalım hakkını kullanmak istediğini, satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasına engel olmak amacıyla yüksek gösterildiğini belirterek, dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı hisselerin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
1. Bir kısım davalı cevap dilekçesinde; fazla harç ödememek için satış bedelinin tapuda düşük gösterildiğini, dava konusu taşınmazda yapılan toplulaştırma sonucu paydaşlık durumunun sona erdiğini, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı … cevap dilekçesinde; kendisine yapılan satışın gerçek bir satış olmadığını, kardeşlerinin hisselerini kendisine devrettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2014 tarihli ve 2010/601 Esas, 2014/2053 Karar sayılı kararıyla dava konusu taşınmazda yapılan toplulaştırma sonucu davacının paydaşlığının sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 20.11.2014 tarihli ve 2016/4813 Esas, 2016/9718 Karar sayılı ilamıyla; toplulaştırma sonucu oluşan 131 ada 1, 132 ada 2, 133 ada 1, 134 ada 1, 135 ada 1, 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda davacının payının bulunması nedeniyle önalım hakkının devam ettiği, bedelde muvazaa iddiasına ilişkin deliller toplanarak, muvazaa iddiasının kanıtlanamaması halinde bozma ilamında açıklanan usul doğrultusunda önalım bedeli hesaplanması ve belirlenecek bedelin depo edilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar: 1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2021 tarihli ek kararı ile davalı …’nın temyiz isteminin süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri: 1. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; önalım bedelinin hatalı hesaplandığını beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı … temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazda paydaşlığın sona erdiğini, tanık dinletme taleplerinin reddedildiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Önalım hakkı sahibi” kenar başlıklı 732 inci maddesi şöyledir:
“Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler. “
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı …’ın tüm, davalı … vekilinin aşağıdaki betlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
3. Dosya içerisinde bulunan resmi senetlerin incelenmesinde; 08.10.2008 tarih 2882 yevmiye numaralı işlemle, dava konusu 158 parsel sayılı taşınmazda 20/320 hisse Hamit Ege adına kayıtlıyken Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.09.2008 tarih ve 2008/2741 Esas, 2008/2704 Karar sayılı mirasçılık belgesi gereğince Hamit Ege’nin 20.10.2007 tarihinde ölümü nedeniyle kanuni paylar oranında intikalen tescilinin talep edildiği ve bu işlem uyarınca davalı …’ye 1/256 hisse intikal ettiği görülmüştür. 09.10.2008 tarih 2911 yevmiye numaralı işlemle ise davalı …’nin satıcılar Nuri Ege ve arkadaşlarından toplam 15/256 hisseyi satış yoluyla devraldığı anlaşılmıştır.
4. Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, Türk Medeni Kanunu’nun 732 inci maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
5. Dosya içeriği ile yukarıda açıklanan yasal düzenleme birlikte değerlendirildiğinde; davacı, her ne kadar davalı …’ye yönelik 08.10.2008 tarihli ve 22882 yevmiye numaralı intikal işlemi için önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de; önalım hakkı yalnızca satış işlemlerine karşı kullanılabileceğinden ve dava dilekçesinde maddi hata sonucu 09.10.2008 tarihli satış işlemi yerine 08.10.2008 tarihli intikal işlemine karşı önalım hakkının kullanıldığı kabulünde dahi, davalı dava konusu taşınmazda 09.10.2008 tarihinden önce paydaş olduğundan, taşınmazda paydaş olan davalıya önalım hakkı kullanılması mümkün olmadığından davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle; Yukarıda (3.1.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın tüm, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3.2., 3.3., 3.4., 3.5.,) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.