1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2023/68 K: 2023/358 T: 19.1.2023


Kural olarak önalım hakkının kullanılmasıyla taşınmaz, üzerindeki tüm yükümlülüklerle davacıya geçer. İpotek lehtarının davalı ile el ve işbirliği içinde olması hâlinde ise muvazaalı işleme değer verilmesi gerekeceğinden devrin yükümlülüklerden ari yapılması gerekir.

Taraflar arasındaki önalım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA: 1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin pay sahibi olduğu taşınmazda paydaş olan Şükriye’nin hissesinin 02.09.2015 tarihinde davalı tarafından 2.000,00 TL bedelle satın alındığını, önalım hakkına dayanarak davalıya ait payın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; açılan şufa davasıyla birlikte hisse üzerine davalı … lehine konulan ipeteğin kaldırılarak müvekkili adına tapuya tescil edilmesini istemiştir.

II. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazı satın almadığını, miras hukukuyla ilgili amaçlarla yapılmış bir devir olduğunu savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerçek bir satış işlemi bulunmadığı, önalım hakkının kullanılamayacağı, davalı adına tescilli ipotek kaydının muteber olduğu gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar: İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; keşif esnasında dinlenen Şükriye’nin işlemin hibe değil satış olduğunu ifade ettiğini açıklamıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile keşifte dinlenen tanık …’nin beyanlarından devrin gerçek bir satış olup hibe amacı bulunmadığının anlaşıldığı, bu hâli ile salt satış bedeli ve akrabalık ilişkisinin davalının hibe iddiasını ispata yeterli olmadığı ve davalının hibe iddiasını ispat edemediği, davacının süresi içerisinde bedeli ödediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar: Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri: 1. Davalı … Vekili Temyiz Dilekçesinde Özetle 1. Gerçek bir satış işlemi yapılmadığını, 2. İpotek bedeli dikkate alınmadan şufa bedelinin belirlendiğini, 3. Vekâlet ücreti ve ilâm harcının hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür.

2. Davalı … Vekili Temyiz Dilekçesinde Özetle

1. Mahkeme tarafından yapılan keşifle gayrimenkulün değerinin 631.920,00 TL olmasına rağmen, 30.000,00 TL satışın gerçek satış olarak kabulü ile şufa hakkının kullanımına karar verilmesinin hatalı olduğunu,

2. Devreden Şükriye ile davalı …’nin arasındaki hukuki işlemin, sırf Şükriye’nin beyanı ile satım olduğuna karar verildiğini,

3. Taraflar arasındaki hukuki ilişkide tapu kaydının aleniyeti kapsamında ipotek tesis eden davalı bankaya hasarın tamamının yükletildiğini, davacının 631.920,00 TL bedelli taşınmaza sadece 30.000,00 TL ödeyerek malik olacağını,

4. Davanın süresinde açılmadığını,

5. Eksik harç dahi tamamlatılmadan ipotek işleminin iptalinin yasaya aykırı olduğunu,

6. Eksik ve yetersiz incelemeye dayanarak hüküm kurulduğunu,

7. Müvekkili banka davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden birleşen dava yönünden davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık, davanın kabulü kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Yasal Önalım Hakkı-Önalım Hakkı Sahibi” başlıklı 732 nci maddesinde “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler” hükmü öngörülmüştür.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı … vekili temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Davaya konu taşınmazda satış işlemi 02.09.2015 tarih ve 2552 yevmiye numaralı işlemle yapılmış, aynı tarihte sonraki bir yevmiye numaralı (2256) işlemle Ziraat Bankası lehine ipotek konulmuştur. Kural olarak önalım hakkının kullanılmasıyla taşınmaz, üzerindeki tüm yükümlülüklerle davacıya geçer. İpotek lehtarının davalı ile el ve işbirliği içinde olması hâlinde ise muvazaalı işleme değer verilmesi gerekeceğinden devrin yükümlülüklerden ari yapılması gerekir. Mahkemece davalı … lehine konulan ipotekte Bankanın kötü niyetine dair bir saptama yapılmadan ipoteğin fekkine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hüküm bozulmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle; 1. Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle REDDİNE, 2. Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.