1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2024/77 K: 2024/748 T: 12.2.2024


Ön alım bedelinin, ön inceleme duruşması adı altında duruşma açılmadığından, ilk duruşma günü olan 12/07/2016 tarihinden itibaren depo edildiği 28/12/2020 tarihine kadar geçen sürede vadeli bir mevduat hesabına yatırılması halinde getireceği nemanın bilirkişiye hesaplattırılarak, tespit edilecek bedel depo edildikten sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerektiği

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 10376 ada 2 numaralı parselde kayıtlı taşınmazda paydaş olduğunu, davalılardan …’ın aynı parselde toplam 82/9777 payı 60.000,00 TL’ye, …’ın 82/9777 payı 60.000,00 TL’ye ve …’ın 41/9777 payı 30.000,00 TL’ye 14.01.2015 tarihinde toplam 150.000,00TL bedelle satın aldıklarını, davacının bu satışlardan hiçbir şekilde haberinin olmadığını, davacının ön alım hakkı bulunması nedeniyle davalılara ait payların tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP: Davalı vekili; öncelikle davanın reddini, kabulü durumunda ise yeni değer tespitinin yapılarak bedelin ve masrafların depo edilmesine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli ve 2019/139 Esas, 2020/392 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar: İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2021 tarihli ve 2021/794 Esas, 2021/1322 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.09.2022 tarihli 2021/8412 Esas, 2022/5118 Karar sayılı ilamıyla; ön alım bedelinin, ön inceleme duruşması adı altında duruşma açılmadığından, ilk duruşma günü olan 12/07/2016 tarihinden itibaren depo edildiği 28/12/2020 tarihine kadar geçen sürede vadeli bir mevduat hesabına yatırılması halinde getireceği nemanın bilirkişiye hesaplattırılarak, tespit edilecek bedel depo edildikten sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar: İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri: Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; satış tarihi üzerinden geçen zamanda taşınmazın değerinin çok değiştiğini ve yeniden değerleme yapılması gerektiğini, sadece nemalı değerin hesaplattırılmasının yeterli olmadığını, bozma kararının davalı lehine olduğu gözetilmeden yine davacı lehine vekalet ücreti verilmesinin ve davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Uyuşmazlık, ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 732, 733 ve 734 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle; Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olduğuna, 12.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.