Genel olarak mezarlıklar., sınırları içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişiliğine aittir. Özel mezarlık ya da bir caminin mezarlığı söz konusu değildir. Gerek Belediye, gerekse Köy Kanununa göre bu tür yerler kamu mallarından sayılır. İdare ve nezaret görevi, içerisinde bulunduğu kamu kuruluşuna aittir.
T: ………. Cami Yaptırma Derneği ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair, (Afşin Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 15.7.1991 gün ve 538-253 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı cami yaptırma derneği, 159 ada 1 parsel olarak belediye adına kayıtlı bulunan taşınmazın camiye ait mezarlık olduğunu, bu sebeple Hazine adına yazılan kaydın iptali ile taşınmazın dernek adına tesciline karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece, davanın kabulü yönüne gidilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan inceleme yetersizdir.
Genel olarak mezarlıklar, sınırları içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişiliğine aittir. Özel mezarlık ya da bir caminin mezarlığı söz konusu değildir. Gerek Belediye, gerekse Köy kanununa göre bu tür yerler kamu mallarından sayılır. İdare ve nezaret görevi, içerisinde bulunduğu kamu kuruluşuna ait bulunmaktadır. Nizalı taşınmazın hali hazır mezarlık olup olmadığı araştırılmadığı gibi metruk mezarlık olup olmadığı da tespit edilememiştir.
Ayrıca tapu kaydı getirtilmemiş, tapunun Hazine adına yazılış sebebi üzerinde durulmamıştır. Kabul şekline göre de, zilyetlik olayları maddi olaylar olduğundan bunların tanık ve benzeri delillerle kanıtlanması gerekir. HUMK: nun 259. maddesi hükmüne göre, gayrimenkule ilişkin uyuşmazlıklarda tanıkların yerinde dinlenmesi gerekir. Bu yön Yargıtay içtihatları ile de kararlılık kazanmıştır. Tanığın duruşmada dinlenmesi yasaya aykırıdır.
Bunun dışında cami yaptırma derneğinin taşınmaza ne suretle zilyet olduğunun, ayrıca dernek tüzüğüne göre zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla taşınmaz kazanmaya hakkı bulun bulunmadığının araştırılması, faaliyeti bakımından gayrimenkul iktisap edip edemeyeceğinin düşünülmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 30.9.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.