1. Anasayfa
  2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1995/1755 K: 1995/12485 T: 20.11.1995 


Tapulu taşınmazın satışı, resmi şekilde yapılmadıkça geçerli değildir. Tapulu taşınmazın tapu dışı satışı geçersiz olmasına rağmen, tespit tarihine kadar eklemeli zilyetliğin iktisaba yeterli süreye ulaşması halinde, sonradan tapu ile malik olan davalının somut olaya göre iyiniyetli olduğu kabul edilemez durumda ise zilyedin açtığı tapu iptal davası yerindedir.

N… ile V… ve H… aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair, (Çatalca Birinci Asliye Hukuk Hakimliği)’nden verilen 11.10.1994 gün ve 326-231 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR: Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sonucunda; tapu ile satışa karşı harici satışa değer verilemeyeceği gibi davalıların satın almada kötü niyetli oldukları da kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir.

Dava konusu taşınmazın öncesinin A…’ya aidiyetinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. A…’nın bu yeri Ö…’ye , Ö…’nün de H…’ye sattığı, davacının da bu yeri H…’den satın almak suretiyle zilyetliğini devraldığı ve üzerine ev yaparak zilyetliğini devam ettirdiği taraf tanıklarının ifadelerinden anlaşılmaktadır. 1979’da tapulama geldiğinde taşınmaz ilk malik A… adına tespit edilmiş, 1985’de kayıt oluştuktan sonra 1992’de davalılara tapu ile satıldığı belirlenmiştir. Taşınmazın öncesi tapusuzdur. Satış tarihleri kesin olarak belirlenmemekle beraber tapulama tespitinin yapıldığı 1979 yılına kadar davacının eklemeli zilyetliği iktisaba yeterli süreye ulaşmaktadır. Bir kısım tanıkların verdiği ifadeye göre, taşınmaz 1949 yılında H…’ye satılmış ve ondan davacı satın almıştır. Daha önceye gidilmese dahi tapulama tesbitinin yapıldığı tarihe kadar davacının bu yerde iktisap hakkı doğmuş bulunmaktadır. Mahkemenin tapulu taşınmazların harici satışına değer verilemeyeceği görüşü yerinde

değildir. Zira, yukarıda açıklandığı üzere tesbitten önce taşınmaz tapusuzdur. Tapusuz taşınmazların satışı resmi şekle tabi değildir. Mahkeme, davalıların bu yeri tapudan satın aldıklarını ve satın almada kötü niyetli olduklarının isbat edilemediğini de davanın reddine dair kararında gerekçe göstermiştir. Taraflar, taşınmazın bulunduğu köydendirler. Davacının bu yeri satın aldıktan sonra üzerine ev yapmak suretiyle kullandığını tüm köylüler bildikleri gibi davalıların da bilmesi gerekir. Bu husus tanıklarca da doğrulanmıştır. Bu durum karşısında, davalıların satın almada iyiniyetli oldukları söylenemez.

SONUÇ: Bu açıklamalar karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 60.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.