3402 s. Kanun’un 14. maddesine göre, aynı çalışma alanı içinde bir kişinin belgesizden zilyetliğe dayalı olarak edinebileceği tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz miktarı sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemez. Ancak taşınmazın iştirak veya müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olup olmadığı hususunun araştırılması; iştirak halinde mülkiyette pay ayrımı yapılmaksızın taşınmazın tamamının, müşterek mülkiyette ise her paydaşa düşen pay miktarının ayrı ayrı hesap edilmesi ve bunun sonucunda 14. maddeye göre değerlendirilerek hüküm verilebilmesi açısından önem taşır.
V… ile Hazine, dahili davalılar T:.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali davasının kabulüne dair, Serik Asliye Hukuk Hakimliği)’nden verilen 15.7.1994 gün ve 397-533 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K: Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazinenin diğer temyiz itirazları yerinde değil ise de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre; aynı çalışma alanı içinde bir kişinin belgesizden zilyetliğe dayalı olarak edinebileceği taşınmaz miktarı sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemez.
Taşınmaz, 1971 yılında ölen miras bırakan A…’dan kaldığına ve intikal tarihi ile tesbit tarihi arasında 20 yıllık bağımsız zilyetlikle iktisap süresi geçmediğine göre, miras bırakan ve tüm mirasçılar hakkında miktar sınırlaması yönünden araştırma yapılması gerekir. Mahkemece, bu yönde bir araştırma yapılmış, miras bırakanın taşınmazı olmadığı, davacı dışındaki diğer mirasçıların 75663 m²’lik, davacının da 9046 m²’lik yer iktisap ettikleri hüküm fıkrasında belirtilmiştir. Nizalı taşınmazın miktarı da 20 dönüm olduğuna göre, toplam miktar 100 dönümü aşmaktadır.
Buna göre davacı ve diğer mirasçılar adına tescil edilen taşınmazlara ait tapulama tutanaklarının getirtilerek, o taşınmazların tescilinde vergi kaydı gibi bir belgeye dayanılıp dayanılmadığı, taşınmazların iştirak halinde veya müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olup olmadığı hususunun araştırılması, iştirak halinde mülkiyette pay ayrımı yapılmaksızın taşınmazın tamamının, müşterek mülkiyette ise her paydaşa düşen pay miktarının ayrı ayrı hesap edileceğinin düşünülmesi ve elde edilen bilgiler 14. maddeye göre değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 24.11.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.