İddia ve savunma çerçevesinde davacılar ve murislerinin bağımsız 20 yıllık zilyetliğinin geçip geçmediği, geçmemiş ise kendilerine intikal şekli üzerinde durulması, ayrıca 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca bu yer hakkında yapılan uygulama bakımından belgelerinin bulunduğu yerden getirtilip uyuşmazlığın çözümünde göz önünde tutulması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekir.
Miras Şirketi Mümessili Tevfik U. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair Yozgat Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 3.4.2001 gün ve 495-225 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı, 101 ada, 61 parselin tapu kaydının iptali ile Halis U. mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Hazine vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesi üzerine hükmün kabule ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu parsele ait kadastro tutanağında; 101 ada, 8 parsele uygulanan 22.11.1952 gün ve 221 numaralı tapu kaydının miktar fazlası olması nedeniyle tarla niteliğiyle 4.6.1996 tarihinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, tesbitten önceki kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiştir. 8 parsel yukarıda tarih ve sayısı yazılı tapu kaydına dayanılarak Vartuvar Ağa mirasçıları adına tespit edilmiştir. Tapu kaydı yol, tepe ve taşlıtepe ve mera gibi sınırları içermektedir.
Yukarıda tarih ve sayısı yazılı tapu kaydında yazılı miktar kadar yer kayıt malikinin mirasçıları adına tespit edilmiştir. Miktar fazlası olan böyle bir yerin kazanılabilmesi için Yasada belirtilen koşulların oluşmuş olması gerekir. Davacı ve miras bırakanının yukarıda tarih ve numarası yazılı tapu kayıt maliki ile ilgisi bulunmamaktadır. Yerel bilirkişi ve tanıklar, 8 parsele uygulanan kayıt maliki Vartuvar Ağa ile davacının murisi arasında çıkan bir çekişme sonunda bu yerin davacının murisine bırakıldığını bildirmişlerdir.
Bu yerin davacının miras bırakanına intikal şekli ve tarihi açıklanmamıştır. Gerçekten de, davacı ve murisinin tespit tarihinden geriye doğru bağımsız 20 yıllık zilyetliklerinin olup olmadığı belirlenmediği gibi Vartuvar Ağa’dan davacıların miras bırakanına geçiş şeklinin iradi olup olmadığı hususu üzerinde de durulmamıştır. Davacıların bağımsız 20 yıllık zilyetliği bulunmadığı taktirde devreden kişinin eklemeli zilyetliğinden yararlanabilmesi için devrin iradi olması gerekir. Bu yönde yapılan inceleme noksandır.
Bundan ayrı, 101 ada, 8 parsele uygulanan 22.11.1952 gün ve 221 numaralı tapu kaydının edinme sebebi sütunundaki bilgilere göre bu yerde 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar hükümleri uyarınca uygulama yapıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın bu Kanunlar uyarınca yapılan uygulama sırasında nasıl bir işleme tabi tutulduğu da gözönünde tutulmamıştır.
Tüm bu yönler gözönünde tutularak iddia ve savunma çerçevesinde davacılar ve murislerinin bağımsız 20 yıllık zilyetliğinin geçip geçmediği, geçmemiş ise kendilerine intikal şekli üzerinde durulması, ayrıca 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca bu yer hakkında yapılan uygulama bakımından belgelerinin bulunduğu yerden getirtilip uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün kabule ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 1.10.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.