Uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları yapıldığı, ancak bu çalışmalar sırasında dava konusu taşınmazın paftasında nasıl gösterildiği, kadastro harici bırakılıp bırakılmadığı, bırakılmış ise hangi tarihte ve ne sebeple bırakıldığı, taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığı, bu yerin devletçe sulanan yerlerden olup olmadığı ilgili kurumlardan sorulup belirlenmemiştir; bu şekilde eksik inceleme ile verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
Bekir ile Hazine, Ç. Köyü Muhtarlığı ve Orman İdaresi aralarındaki tescil davasının kabulüne dair K: Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 20.2.2003 gün ve 268/56 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Orman Genel Müdürlüğü ve Hazine vekilleri taraflarından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı Bekir vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Hazine ve Orman İdaresi vekilleri, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan delillere, taşınmaz başında yapılan keşifte görev alan ormancı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokide; taşınmazın orman olmadığı ve kesinleşmiş orman tahdid sınırları dışında kaldığı açıklandığına göre davalılardan Orman İdaresi vekilinin bu yerin orman olduğuna ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından REDDİNE,
Davalılardan Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelincE: Uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları yapıldığı, ancak bu çalışmalar sırasında dava konusu taşınmazın paftasında nasıl gösterildiği, kadastro harici bırakılıp bırakılmadığı, bırakılmış ise hangi tarihte ve ne sebeple bırakıldığının Kadastro Müdürlüğünden, taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığı Tapu Sicil Müdürlüğünden, 3083 sayılı Yasa uyarınca bu yerin Devletçe sulanan yerlerden olup olmadığı DSİ ve Köy Hizmetleri İl Müdürlüklerinden sorulup belirlenmemiştir. Teknik bilirkişi tarafından düzenlenen krokiye göre taşınmazın doğu yönünde eylemli olarak mera parselleri yer almaktadır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tahsisli ya da kadim mera olup olmadığının merciinden sorulup belirlenmesi, tahsisli mera var ise mera tahsis kararı ve haritasının getirtilip yerine uygulanarak uyuşmazlık konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, bitişiğinde yer alan meralardan elde edilip edilmediğinin araştırılıp belirlenmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların meralardan istifade etmeyen komşu köyler halkı arasından seçilip dinlenilmesi, davacı yönünden Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde belirttiği şekilde miktar sınırlaması yönünden gereken araştırmanın yapılması gerekir. Bundan ayrı, dava konusu taşınmaza komşu dava dışı 45 (öncesi 534,) 47 (öncesi 533), 50 (öncesi 526) parsellere ait kadastro tutanakları ile varsa dayanağı olan belgeler getirtilip, yerine uygulanarak gelen kayıtların nizalı taşınmaz yönünü nasıl gösterdiklerinin belirlenmesine çalışılması, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekir.
Sonuç: Davalılardan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.6.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.