Köy orta malı meraya el atmaktan ötürü davacı hakkında ceza mahkemesi kararı ile taşınmazın hükmen mera olduğu belirlenmiş olmakla; bu davada zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil mümkün değildir.
Süleyman ile davalı Hazine ve A. Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ş. Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 30.10.2002 gün ve 178/176 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, 11.10.2001 havale tarihli dava dilekçesinde, mevkii ve sınırları yazılı 140 m2’lik taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, çekişmeli yerin köy orta malı ve mera olduğunu savunmuştur. Ayrıca, davacının meraya tecavüz eylemi sabit olduğundan Sulh Ceza Mahkemesi’nce hükümlülüğüne karar verildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine temsilcisi tebligata rağmen oturumlara katılmamış ve yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, teknik bilirkişinin krokisinde A harfiyle gösterilen yerin davacı adına tapuya tesciline, B harfiyle işaretli yerle ilgili davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün redde ilişkin bölümü süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Köy orta malı meraya el atmaktan ötürü davacı hakkında Ş. Sulh Ceza Mahkemesi’ne açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, 20.4.2001 gün ve 81/74 esas ve karar sayılı hükümle davacının hükümlülüğüne karar verilmiş, hüküm davacının temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nce onanarak kesinleşmiştir. Yapılan uygulamayla tescili istenilen taşınmaz bölümlerinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı Ceza Mahkemesi’nin kesinleşen hükmüne konu olan yerle aynı olduğu saptanmıştır. HUMK: nun 53.maddesi hükmüne göre; hükümlülüğe ilişkin Sulh Ceza Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı yazılı hükmü eldeki bu dava bakımından kesin hüküm oluşturur. Taşınmazın hükmen mera olduğu belirlenmiş bulunduğuna göre tescili mümkün olmaz. Ne var ki; teknik bilirkişinin düzenlemiş olduğu krokide A harfi ile gösterilen bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün bu bölümü temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Hükmün temyiz edilen bölümüne gelince; Az öncede açıklandığı üzere, reddedilen taşınmazın köy orta malı mera olduğu kesinleşen Sulh Ceza Mahkemesi’nin hükmüyle belirlenmiş bulunduğuna göre bu yer hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün redde ilişkin bölümünün ONANMASINA, 18.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.