Taşınmazın, miras bırakanlar ve davacı tarafından sınırlandırma tarihinden geriye doğru 50 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak kullanıldığı yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından belirtilmesi, kadim veya tahsisli mera olmadığının bildirilmesi, tarım arazisi niteliğini taşıdığının uzman bilirkişi raporunda açıklanmış bulunması, davacının aynı yer hakkında açmış olduğu dava sonunda davalı köyün el atmasının önlenmesine karar verilmiş olması karşısında davacının tescil isteğinin kabulü gerekir.
A. ile Hazine ve S. Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının kabulüne dair İ. Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 8.9.2004 gün ve 35/123 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, mera olarak sınırlandırılan dava konusu 119 ada 20 parselin 27.500 m2’lik bölümünün iptal edilerek vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, taşınmazın mera niteliğinde olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, kök miras bırakandan davacının babasına, ondan da tek mirasçı olan davacıya kalan taşınmazın, miras bırakanları ve davacı tarafından sınırlandırma tarihinden geriye doğru 50 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edildiği yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine, kadim veya tahsisli mera olmadığı Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünce bildirildiğine, tarım arazisi niteliğinde olduğu uzman bilirkişi raporunda açıklandığına, davacının aynı yer hakkında İ. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açmış olduğu dava sonunda 1994/126 E: ve 1995/51 K: sayılı kararla, davalı köyün el atmasının önlenmesine karar verilmiş bulunduğuna göre, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 21.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.