1. Anasayfa
  2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/3226 K: 2005/3647 T: 9.5.2005


Taşınmazın mera olup olmadığı araştırılarak, sonuca göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu olup olamayacağına karar verilmelidir.

İsmet ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair C. Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 5.10.2004 gün ve 584/849 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 167 ada 3 ve 4 parsellerin Hazine üzerindeki tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine temsilcisi, sebep açıklamaksızın davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu 167 ada 3 ve 4 parsellere ait kadastro tutanaklarında 10.1.1989 gün, 360 ve 361 numaralı tapu kayıtlarına dayanılarak 21.11.1991 tarihinde B. Belediye Tüzel Kişiliği adına arsa niteliğiyle tespit ve tescil edilmiştir. Dayanak tapu kaydı 10.1.1989 tarihinde idari yoldan oluşturulmuştur. Bundan sonra Hazine tarafından B. Belediye Başkanlığı aleyhine hakem sıfatıyla C. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açmış olduğu tespit davası sonunda 27.12.1991 gün 447/722 esas ve karar sayılı hükümle öncesi itibariyle mera olan dava konusu yerin Hazineye aidiyetinin tespitine karar verilmiş, kadastro tespiti esnasında hakem kararı göz önünde tutulmaksızın idari yoldan oluşturulan yukarıda tarih ve sayısı yazılı tapu kayıtlarına dayanılarak her iki parsel B. Belediye Başkanlığı adına tespit edilmiş, Hazinenin tespit maliki B. Belediye Başkanlığı aleyhine C. Kadastro Mahkemesi’ne açmış olduğu kadastro tespitine itiraz davasında davalı Belediye temsilcisinin davayı kabul etmesi nedeniyle 8.6.1993 gün 46/80 esas ve karar sayılı hükümle her iki parselin tespitinin iptaliyle davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 29.7.1993 tarihinde kesinleşmiştir.

Görülmekte olan davada, dava konusu parsellerin kadastro tespiti sırasında nazara alınan Belediye’ye ait tapu kayıtlarının oluştuğu tarihe kadar kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle iptal ve tescile karar verilmiştir. Toplanan deliller ve dosya içeriğine göre Belediye adına idari yoldan tapu kayıtlarının oluştuğu 1989 tarihine kadar kazanma süresi ve koşullarının geçtiği kanıtlanmış ise de, taşınmazın bulunduğu yerde daha önce Toprak Komisyonu’nca yapılan çalışmalar sırasında dava konusu parselin öncesi itibariyle mera olan yerlerden olması nedeniyle 30 ada içerisinde belirtildiği açıklanmıştır.

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı Hazine ile Belediye arasında geçen Hakem dosyasında bilirkişi kurulunun düzenlediği 5.12.1991 günlü krokili raporda dava konusu parselin 30 ada içerisinde mera olarak belirtildiği açıklanmıştır. Görülmekte olan davada da, bilirkişi bu yerin köy yerleşim alanı içerisinde olduğunu belirtmiştir. Mahkemece bu farklılık üzerinde durulmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Gerçekten de bu yer 4753 sayılı Kanun hükümleri uyarınca faaliyet gösteren Toprak Komisyonu’nca 1959 tarihinde düzenlenen mera tahsis tutanağında mera olarak belirtilmiş ise o taktirde öncesinin mera olup olmadığı, mera değil ise belirtme tarihine kadar 20 yıldan fazla süreyle tasarruf edildiğinin kanıtlanması gerekir.

Somut olayda; davacı 1965 yılından sonra başlayan zilyetliğe dayanarak iptal ve tescil istemiştir. Şayet bu yer 1959 yılında mera olarak tahsis edilmiş ise o tarihten sonra bu yer üzerinde geçen zilyetlik kazanma bakımından hukuken bir değer taşımaz. Eğer bu yer öncesi mera olmayıp, 30 ada dışında kalan bir yer ise kazanma koşullarının tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar geçtiği belirlendiğine göre davanın şimdiki gibi kabulüne karar verilmesi gerekir.

Sonuç: Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK: nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, 9.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.