Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde dava konusu her taşınmazın ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı “müşa” bırakılamaz. Davada sulh vaki olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlara diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde re´sen taksime gitmek mümkün değildir.
Dava 1 parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hükmü davalılardan Gazi T. vekili temyiz etmiştir.
Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde dava konusu her taşınmazın ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı “müşa” bırakılamaz. Davada sulh vaki olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlara diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde re´sen taksime gitmek mümkün değildir.
Taksimde her bir taşınmazın pay ve paydaş durumuna arazinin verim niteliğine göre taksimin mümkün olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanması gerekir. Payların denkleştirilmesi için ivaz ilavesi icap ediyorsa onunda bilirkişilerin raporunda belirtilmesi gerekir. Taksim mümkünse fen ehline taksim projesi düzenlettirilir. Taşınmaz Belediye ve mücavir alan hudutları içerisinde ise taksim projesi eklenerek Belediye´den imar yasası ve yönetmeliği uyarınca bu taksime imkan olup olmadığı sorulur, taşınmaz Belediye ve mücavir alan dışındaysa aynı husus İl İdare Kurulundan sorularak saptanır. Taksim tarzında yani taksim projesindeki bölümlerin hangi paydaşa verileceği konusunda taraflar anlaşamazlarsa mahkeme huzurunda kura çekilerek hangi kesimin hangi paydaşa verileceği belirlenir.
Olayımızda: Ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerindeki 54.720.250.000.-TL değerindeki muhdesatın aidiyeti hususunda tapunun beyanlar hanesinde şerh bulunmadığı gibi ve tarafların da ittifakı olmadığı halde mahkemenin davacıya ait olduğunu kabul edip davacıya verilen kısımda bırakılması hatalı olduğu gibi taksim krokisinin ilk idare kurulu tarafından onaylanması gerekirken İl Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün imar durumunu bildirir yazısı ile yetinilerek taksim kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bozulması icabetmiştir.