Uyuşmazlık, tahliye taahhüdüne dayalı takibe itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline, inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava tahliye taahhüdüne dayalı olarak yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğuna göre tahliyenin sağlanabilmesi için itirazın iptali ile birlikte tahliyeye karar verilmemesi doğru değildir.
6100 Sayılı HMK’nun 323/ğ maddesine göre, davayı kazanan taraf davayı bir vekil aracılığı ile takip etmiş ise haksız çıkan ve davayı kaybeden taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 9. maddesi hükmü gereği de tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereği hesaplanacak miktarın tamamı vekalet ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.
Olayımıza gelince; davacı vekili dava dilekçesinde bir yıllık kira bedelini 30.000 TL olarak belirtmiş ve bu miktar üzerinden harcı ödeyerek davayı açmıştır. Bu durumda mahkemece yıllık kira bedeli olan 30.000 TL üzerinden yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde nispi vekalet ücreti belirlenerek hükmedilmesi gerekirken, 1.440 TL vekalet ücreti takdiri suretiyle eksik vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olmuştur.