İhaleye katılması yasaklı olan kişinin ihaleye katılmaması gerektiği halde katılmış olması ihalenin yoklukla malul olması sonucunu doğurur ki, yokluk ifade eden ihale uyarınca yapılan kira sözleşmesi de yok hükmündedir.
Taraflar arasındaki “elatmanın önlenmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Maden Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 14.04.1995 gün ve 1994/42 Esas-1995/65 K: sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 19.09.1995 gün ve 1995/9020-11785 sayılı ilamı ile; (… Davacı Belediye, mülkiyeti kendilerine ait Hazar Gölü kıyısındaki gazino, otel ve 33 adet turistik tesisin davalıya kiralandığını, kira sözleşmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle feshedildiğini buna rağmen davalının tecavüzünü sürdürdüğünü ileriye sürüp elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, kiracı olduğunu, kiralamanın da usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunmuştur.
Gerçekten davacı Belediyenin çekişmeli taşınmazları yapılan ihale sonunda davalı şirkete kiraya verdiği tartışmasızdır. Ancak, taşınmazların 49 yıllığına davalıya kiraya verilmesi hakkındaki 24.01.1994 günlü belediye meclis toplantılarına üye olarak katılan N.A.’nın aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyesi de olduğu dosyaya getirtilen bilgi ve belgeler ile sabittir.
2886 sayılı Yasanın 6. maddesi; (Aşağıdaki şahıslar doğrudan veya dolaylı olarak ihaleye katılamazlar).
1- İhaleyi yapan idarenin; a) İta amirleri, b) İhale işlemlerini hazırlamak, yürütmek, sonuçlandırmak ve denetlemekle görevli olanlar, c) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen şahısların eşleri ve ikinci dereceye kadar (ikinci derece dahil) kan ve sihri hısımları, d) (a)- (b)- (c) bentlerinde belirtilen şahısların ortakları, (bu sahısların yonetım kurullarında görevli olmadıkları anonim ortaklıklar hariç)
2- Bu kanun ve diğer kanunlardaki hükümler gereğince geçici veya sürekli olarak kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış olanlar, hükmünü getirmiştir. Maddenin amir hükmü karşısında belediye meclis üyesi N.A.’nın yönetim kurulu Üyesi olduğu, davalı Anonim Şirket ortaklığının ihaleye katılmaması gerektiği halde katılmış olması ihalenin yoklukla malul olması sonucunu doğurur ki, yokluk ifade eden ihale uyarınca yapılan kira sözleşmesi de yok hükmündedir. Bu sözleşmeden sonra kira namı altında bedel alınması dahi sözleşmeye geçerlilik tanımaz.
Hal boyle olunca, davanın kabul edilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düsulerek yazılı gerekçe ile reddedilmesi doğru degildir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
K: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 27.11.1996 gününde, bozmada oybirliği nedeninde oyçokluğu ile karar verildi.