Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhdesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir.
Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Urla Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.2.2001 gün ve 1999/206, 2001/80 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 31.5.2001 gün ve 2001/4318-4509 sayılı ilamı ile; (…Dava, 1 parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hükmü davacı vekili reddi hakim talebinin reddine ve esasa ilişkin olarak temyiz etmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, satış kararı verilmesinde, reddi hakim talebinin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük olmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhdesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken muhdesatın ve arzın dava tarihi itibariyle ayrı ayrı değeri takdir ettirilir, bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır, bulunan tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibariyle ne kadarının muhdesata ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtımında da, bulunan bu yüzde nisbetler gözönünde tutularak muhdesata isabet eden kısmın sadece muhdesat sahibine veya paylan nisbetinde sahiplerine, arza isabet eden kısmında payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.
Muhdesatın arzın paydaşlarına değil de 3. Şahsa aidiyetinin anlaşılması halinde bu şahsı muhdesat nedeniyle davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir.
Olayımızda: Ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerindeki 4 katil binanın davacıya ait olduğu hususunda taraflar ittifak ettiğine göre, yukarıda belirtildiği şekilde oran kurularak satış bedelinin bu oran dahilinde dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bundan zühul ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır…)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI: Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacıya aidiyeti tartışmasız olan ve fiilen kullanılan binanın ekonomik bir değer taşımasına ve yıkım halinde diğer paydaşların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma hakkına sahip bulunmalarına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 26.12.2001 gününde, bozmada oybirliği gerekçesinde oyçokluğu ile karar verildi.