1. Anasayfa
  2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/1415 K: 2015/555 T: 21.01.2015


Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır.

Taraflar arasındaki “tapu kaydında düzeltme işleminin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Derik Sulh Hukuk Mahkemesince davanın usulden reddine dair verilen 02.07.2012 gün ve 2012/30 E.-2012/87 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 17.12.2012 gün ve 2012/9072 E.- 2012/10967 K. sayılı ilamı ile;

(…Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa’nın 41. maddesine göre re’sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla Karataş Köyü çalışma alanında bulunan ve Salih Dinç adına tapuda kayıtlı bulunan 8 parsel sayılı 303425 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 235660.71 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı Salih Dinç, yasal süresi içinde yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu iddiasına dayanarak iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın Kadastro Mahkemesinin görevinde olması nedeniyle 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c ve 115/1-2. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, davanın 2859 sayılı Yasa kapsamında pafta yenileme işlemine itiraz davası olduğu ve bu tür davalarda itiraz merciinin Kadastro Mahkemesi olacağı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Somut olayda 2859 sayılı yasaya göre düzenlenen yenileme tutanağı ya da 3402 sayılı Yasa’nın 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama kadastro tutanağı ve bu tutanağa karşı askı ilan süresi içinde açılan bir dava bulunmamaktadır.

Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi çerçevesinde işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.