Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1988/3-682 K: 1988/1001 T: 14.12.1988
3290 sayılı Kanun kapsamındaki gecekondulara işgal tazminatı ve arsa kullanım bedeli uygulamasına ilişkin 18/d madde hükümlerini gözönüne almak zorundadır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1986/8-386 K: 1987/486 T: 5.6.1987
Gerçek orman niteliği taşıyan bir yerin dağıtımı geçersizdir. Bu yer için çıkarılan tapu kaydı taşınmazın orman niteliğini değiştirmez. Çekişmeli yer tapusuz sayılacağından, orman sınırı dışına çıkarılması halindE: kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile edinilebilmesi (iktisabı) için gerekli zilyetlik süresinin başlangıç tarihi, orman dışına çıkarılma günüdür. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/8-578 K: 1985/349 T: 24.4.1985
Fen Memuru olmayan sicil muhafızına çizdirilen krokilerin, tescil kararına dayanak yapılmasına olanak yoktur. Zilyetlik sürelerinin birbirine eklenebilmesi için, zilyetlik süresi eklenecek öncesi zilyetlerin de kazandırıcı zamanaşımından yararlanma haklarına sahip olmaları zorunludur. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1980/3-1715 K: 1981/645 T: 2 30.9.1981
Kamu malları (hizmet malları, orta malları, sahipsiz mallar) özel mülkiyete konu olamaz, kural olarak tapuya tescil edilemez. Özel mülkiyetten ayrı bir hukuksal yapıya sahip bulunan bir kısım kamu malları üzerinde belediyelerle köylerin, kamu hukuku kurallardan kaynaklanan ve bunların idare, denetim ve korunmaları amacına yönelik olan bazı hak ve yetkileri vardır. Bu amaçla, bu mallara yönelecek tecavüzleri men ettirebilirler; gerektiğinde genel mahkemelerde dava açabilirler. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/12-463 K: 2005/455 T: 13.7.2005
Tazminat niteliğinde olan kamulaştırmasız el atmaya dayalı dava sonucu hükmedilen meblağlar, Anayasa’nın. 46/son maddesi kapsamı dışında kalmaktadır ve bu meblağlara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması olanaklı değildir. 3095 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/1-120 K: 2004/96 T:25.02.2004
Hazine ecrimisil için muhakkak idari yolu kullanmak zorunda değildir. 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi ile getirilen bu imkanın bir zorunluluk olarak yorumlanması doğru değildir. Hazinenin, ecrimisil isteyebilmesi için genel mahkemeye dava açma zorunda olmaması, bu konuda idari işlem düzenleme ve böylece sorunun idari yargıda çözümlenmesi zorunluluğu olarak düşünülmemelidir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1978/1-967 K: 1980/1365 T: 27.2.1980
Sahipsiz ve kamuya ait mallar üzerinde özel mülkiyet kuralları yürümez; alınıp satılamazlar, zamanaşımı ile kazanılamazlar. Denizlerin kara suları, kıyılar, kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık yerler denizlerin uzantısıdır. Bu bakımlardan bu gibi yerler için alınan tapu kayıtları hukuken değer taşımazlar. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-750 K: 2005/19 T: 02.02.2005
Taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsurun yüzde kırkı geçemeyeceği gözetilmeden, daha yüksek oranda değer artırıcı unsura göre kamulaştırma bedelinin fazla artırılması mümkün değildir. Taraflar arasındaki “Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama… Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-54 K: 2006/31 T: 01.03.2006
Taşınmaz mala yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü, değerlendirme tarihine yakın zamanlarda satılan emsal mevcut ise; daha uzak mesafede bulunan taşınmazların emsal alınması olanaklı değildir. Aksi düşünce, taşınmazın gerçek değerinin tespiti ilkesine aykırıdır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/12-135 K: 2006/150 T: 12.04.2006
Alacağa yasal faiz uygulanmasının hüküm altına alınmış olmasının, kamulaştırma bedelinden kaynaklanan alacaklara kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-227 K: 2006/265 T: 203.05.2006
Zemin malikinden başkası tarafından oluşturulan muhtesatın bedelinin ödenebilmesi için, zeminin başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş bir yer olması; eş söyleyişle özel kişilerin mülkiyetine konu olabilecek yerlerden bulunması gerektiği kuşkusuzdur. Mer’a vasfı ile sınırlandırılan taşınmaz üzerinde davacı tarafından yetiştirilen kavak ağaçlarının kamulaştırması el koyma karşılığının talep edildiği davanın reddine dair verilen direnme kararı usul ve yasaya uygundur. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1998/14-524 K: 1998/560 T: 1.7.1998
Islah imar planı yapılmış ve Hazine’ye ait taşınmaz imar uygulaması sonucu müstakil imar parsellerine bölünerek tapuya işlenmiş ise, tapu tahsis belgesine dayanarak tescil talep edilebilir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-754 K: 2005/783 T: 28.12.2005
Kesinleşmiş tescil ilamı ile mülkiyet hakkı sona eren davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, mülkiyet hakkına dayalı olarak kamulaştırmasız elkoyma nedeniyle taşınmaz bedelinin talep edildiği davanın, sıfat yokluğundan reddine karar verilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1991/5-215 K: 1991/342 T: 5.6.1991
2981 sayılı Kanun’un 16. maddesi yarınca tescili istenen bağımsız bölüm hakkında yıktırılması yolunda kesin hükmün bulunması, söz konusu bağımsız bölümün tesciline engeldir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1993/763 K: 1994/7 T: 26.1.1994
Davalının komşu imar çapına yaptığı tuvalet, kömürlük ve merdiven basit ve MK: 654. maddesi çerçevesinde değerlendirilebilecek nitelikte olup, bu niteliği ile İmar Kanununun 18. maddesinin uygulanmasına imkan veremez. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1993/809 K: 1994/59 T: 16.2.1994
Ortaklığın giderilmesi davalarının, tapuda paydaş bulunanların tamamına husumet yöneltilerek yürütülmesi gerekir. Müşterek mülkiyet üzere olan taşınmazda, bir paydaşın ölümü sonucu yalnızca onun iştirak halinde mülkiyet durumuna dönüşen payı ile ilgili olarak, ortaklığın giderilmesi mümkün değildir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-291 K: 2006/267 T: 203.05.2006
Kamulaştırmasız el koyma nedeniyle bedel davalarında, Kamulaştırma Kanunu’nun bedel tespitine ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmakla birlikte, geçerli kabul edilen ilk bilirkişi raporuna tarafların itiraz etmeleri halinde, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması olanaklı değildir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/12-466 K: 2005/458 T: 213.07.2005
Tazminat niteliğinde olan kamulaştırmasız el atmaya dayalı dava sonucu hükmedilen meblağlar, Anayasa’nın 46/son maddesi kapsamı dışında kalmaktadır ve bu meblağlara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması olanaklı değildir. Taraflar arasındaki “şikayet” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1.… Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/12-464 K: 2005/456 T: 13.07.2005
Tazminat niteliğinde olan kamulaştırmasız el atmaya dayalı dava sonucu hükmedilen meblağlar, Anayasa’nın 46/son maddesi kapsamı dışında kalmaktadır ve bu meblağlara kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması olanaklı değildir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1990/5-370 K: 1990/589 T: 21.11.1990
Paylı mülkiyet üzere olan taşınmazlarda, paydaşlardan herbirinin, bu tür davayı tek başına açıp yürütebilir. Kesinleşen tescil ilamının dayanağı olan kroki kapsamında kalan kesimde yol bulunmamaktadır. Tescil ilamının kesinleştiği tarihten itibaren de geçen kısa sürede, taşınmaz içerisinde kalan kadim bir yolun bulunabileceği düşünülemez. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/18-633 K: 1995/826 T: 18.10.1995
Kamulaştırma bedeline hükmolunacak faiz; bir haksız eylem tazminatı değil, temerrüt faizidir. İdare; kamulaştırma amacına uygun kamu hizmetinin gerçekleşmesine yönelik olarak taşınmaza fiilen el koymuş, ancak, çok süreler geçmesinden sonra bedel artırım davasına muhatap olmuşsa, kamulaştırma bedelinin değerlendirilmesi dava tarihi, ya da kamulaştırmanın tebliği tarihi itibariyle yapılacağından, İdarenin el koyma eylemi haksız yaralanma veya gasp amacıyla olmadığı içindir ki, artırılan bedel faizinin; fiili el koyma tarihinden değil, kamulaştırmanın kesinleştiği ve bu suretle mülkiyetin davalı İdareye geçtiği tarihten başlatılması gerekmektedir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-48 K: 2000/38 Karar T: 02.02.2000
Davalıya, Kadastro Kanunu hükümleri dairesinde tapuya tescil ya da Medeni Kanunun zilyetlikle iktisap hükümleri dairesinde aynı usul ve şekillere göre dava açarak, taşınmaz malı kamulaştırma tarihinde iktisap etmiş olduğunu ispat etmesi için, süre verilmeli ve bunun dava sonucunda tescil gerçekleşirse, tapuda davacı lehine irtifak hakkının tesciline karar verilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/5-296 K: 2006/358 T: 7.6.2006
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan paylar yönünden paydaşlardan bir kısmının dava açması halinde davacı olmayan diğer mirasçıların (paydaşların) davaya dahil edilip muvafakatları alınması veya miras şirketine mümessil tayin ettirilmesi için taraflara mehil verilip bu hususlar yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi gerektiği gözetilmeden yukarıda adı geçen davacıların iştirak halinde malik olduğu hisse yönünden açıklanan hususlar yerine getirilmeden işin esasına girilip hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulması gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/1-750 K: 1993-56 T: 17-02-1993
Vaziyet etme” işlemleri ve idari yargı kararlar; yalnızca, yasaların yürürlükte kaldıkları dönem için firari ya da kayıp duruma düşüldüğünü tesbit ve açıklayan karar niteliğindedirler. Ancak, eldeki dava yönünden (aynen istirdad davalarında) firari ya da kayıp kişilerden sayılmama ve ilgili yasaların kapsamına girmeme olgusunu tesbit eden idari bir karar getirilmeden tapu iptal ve tescil davasının dinlenilmesi mümkün değildir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/8-109 K: 2002/150 T.6.3.2002
Yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından hukuki niteliği itibarıyla ihya fiiline muhtaç olan taşınmazın ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, açık ve net bir biçimde anlaşılamamaktadır. Araştırma, soruşturmanın amacı ihyanın bittiği tarihi tespit olup; bittiği tarihten amaç da taşınmazın kültür arazisi haline getirildiği tarihtir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/7-556 K: 1985/665 T:03.07.1985
Ankara Mukavelesi’nin 8. maddesi uyarınca, Yunan Uyruklu kimselerin İstanbul Mıntıkası dışında bulunan taşınmaz mallarının Mülkiyeti Türk Hükümeti’ne geçer. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1991/1-670 K: 1992/54 T:12.02.1992
Uygulamada karşılıklılık ise sadece yasal olanak sağlamak şeklinde düşünülmemekte fiilen bu imkanın verilmesi biçiminde anlaşılmaktadır. Bu durumda akit ülke vatandaşlarına davalarda adli yardım sağlamayı amaçlayan Lahey sözleşmesine Türkiye ve Yugoslavyanın da taraf olması yukarıda değinilen şekilde karşılıklılığın varlığını kabule yeterli görülemez. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/14-372 K: 2004/377 T: 23.6.2004
Davacı dayanağı kaydın köy sınırnamesi mi yoksa 474 sayılı yasa uyarınca düzenlenmiş bir tahsis kararı mı olduğu anlaşılamadığından bu belgenin ilgili mercilerden dayanağı belgelerle birlikte getirilmesi, 474 sayılı yasa’ya göre oluşturulmuş tahsis kararı niteliğinde değilse, kadim yararlanma hakkının taraflardan hangisine ait olduğu yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tespit edilmeli, yukarda anlatılan şekilde uygulama yapılmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/7-174 K: 2004/161 T: 24.3.2004
Yerel mahkemenin zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleşmesi tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve 3402 sayılı kadastro yasasının 14 ve 17. maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığı yönündeki belirlemesi doğru olmakla birlikte, hazineye ait özel mülk niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesinin gerekip gerekmediği yönünde araştırma yapılmadan karar verilmesi bozmayı gerektirir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/1-863 K: 1997/1090 T: 24.12.1997
Taşınmazın Hazine tarafından kiraya verilmesi ilişkilerinde, 2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 75. maddesi hükmü, Belediye Tüzel Kişilerinin taşınmazı kiralamasından kaynaklanan uyuşmazlıklarda ise 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Hükümleri uygulanır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1997/2-129 K: 1997/360 T:16.04.1997
Mirasçı olabilmek için murisin vefatında mirasçılığa ehil olarak sağ olmak lazımdır. Ehliyet Medeni Kanunun 8. maddesinde kurala bağlanan hak ehliyeti olup, ancak kanunların müsaade ettiği nispette sonuç doğurur. Şu halde bir kimsenin miracı olabilmesi için mirasın açıldığı tarihteki hukuki durumu önemlidir. Mirasın açıldığı anda mirasçı olmayan kimsenin sonradan statüsünün değişmesi miras iktisap eden diğer mirasçıların haklarını azaltmaz. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/1-671 K: 1996/825 T:2 7.11.1996
İhaleye katılması yasaklı olan kişinin ihaleye katılmaması gerektiği halde katılmış olması ihalenin yoklukla malul olması sonucunu doğurur ki, yokluk ifade eden ihale uyarınca yapılan kira sözleşmesi de yok hükmündedir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/2-374 K: 2001/490 T:06.06.2001
Yunanistan mevzuatındaki gelişme ve bu yazı özellikle bu davaya konu miras hakkı bakımından ilk murisin ve ara murislerin ölüm tarihleri itibariyle taşınmaz malları tevarüs ve serbestçe tasarruf yönünden fiili bir karşılıklılığın olmadığını açıkça göstermektedir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-84 K: 2003/50 T: 5.2.2003
Taşınmazın makiye ayrıldıktan sonra, yeniden orman sınırları içine alınamayacağı kabul edilse dahi, yapılan genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydı, kesinleşen orman tahdidi ile orman sınırları içinde bırakıldığından hukuki değerini yitirmiş olduğundan ve davacı şirket ya da önceki malikler yararına özel yasalar uyarınca oluşturulmuş bir tapu bulunmadığı ve kadastro tespitinin de yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda davacı şirketin, orman yönetiminin açtığı tapu iptal ve tescil davası sırasında makiye ayırma işlemini ileri sürmesi yararına herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Açıklanan nedenlerle yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmesi gereklidir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/6-288, K: 2006/304, 24.5.2006
Davacı yönünden taşınmazın belirli bir bölümü bakımından özel kullanma biçimi belirlenmiş ve taşınmazın diğer kısımlarının da öteki paydaşlarca kullanılabilir durumda olmasına; kendisi yönünden böylesi bir özel kullanma biçimi oluşan ve imar uygulamasından sonra taşınmazda paydaş durumuna gelen kişilerin kullandığı diğer bölümlerde önceki malikler zamanında hak iddia etmeyen davacının, davalılarca sonradan satın alınan paylarla ilgili şuf’a hakkını kullanmak istemesinin mk’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-490 K: 2003/510 T: 24.9.2003
Tespit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında itiraz üzerine tutanak düzenlenerek, komisyonca tespit dışı bırakılmasına karar verilmesi veya kadastro mahkemesi kararı ile tespit dışı bırakılması hallerinde, komisyon veya mahkeme kararı ile taşınmazın hukuksal durumu belirlenmiş olduğundan bu kararların kesinleştiği tarihte tespit dışı bırakıma işlemi kesinlik kazanır ve bu tarih mülk edinme zamanının başlangıcında esas alınır. Devamını Oku