Son Yazılar

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1996/9378 K: 1997/4125 T: 26.06.1997

Tapusuz mallara ilişkin satış vaadi, gerçek anlamda bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini teşkil etmez. Ancak, geçerli olmasına da engel değildir. Zira, tapusuz taşınmazlara ilişkin satımın gerçek hukuksal niteliği zilyetlik hakkının devri amacını güden satımdan ibarettir. Bu sebeple davacının dayanağı olan satış vaadi senedinin, zilyetliğin devir senedi olarak yorumlanıp, delillerin bu şekilde değerlendirilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/10596 K: 2016/3015 T: 9.3.2016

Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2018/262 K: 2018/6839 T: 12.3.2018

Dinlenen davacı tanıkları davacının yakınları olup temlikin muvazaalı olduğuna dair yeterli beyanda bulunmamışlardır. 3. kişi konumundaki davalı tanıkları ise çekişme konusu taşınmazdaki muris payının davalılara, murisin kocasına ait bir taşınmazın da davacıya verilmesinin kararlaştırıldığını, nitekim davacının o taşınmazda iki daire sahibi olduğunu bildirmişlerdir. Eldeki davada davacı muvazaa iddiasını usulünce kanıtlamış değildir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2010/6611 K: 2010/7988 T: 08.07.2010

Davada dayanılan 27.05.1997 günlü sözleşme, noterde onaylama şeklinde yapılmıştır. Oysa, Noterlik Kanununun noterlerin yapacağı işleri düzenleyen 60.maddesinin 3.fıkrası ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin “düzenleme şeklinde yapılmasını” zorunlu kılan 89.maddesi hükümleri uyarınca taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekir.… Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/8041 K: 2002/9319

Kat malikleri anagayrimenkulün mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur olup gerek kendi bağımsız bölümlerinde ve eklentilerinde anayapının dış görünümü ve güzelliğini etkiler şekilde ve projeye aykırı olarak tesis ve değişiklik yapmaları ve de aynı Yasanın 44. maddesindeki şartlar oluşmadan terasta bağımsız bölüm kazanmaları mümkün bulunmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2006/7513 K: 2006/10438

Kat Mülkiyeti Yasası uygulamasında, özel ortak amaçlara tahsis edilmiş ortak yerlerin bu özel amaca tahsisi kaldırılmadığı müddetçe herhangi bir gelir getirmesi ve tüm kat maliklerinin oybirliğiyle karar alması halinde dahi kiraya verilmesi mümkün olmadığından bu gibi yerlerin işgali sebebiyle de ecrimisil istenemez. Somut olayda davaya konu edilen sığınak da, özel amaca tahsisli bu ortak yerlerden sayıldığından Ecrimisile yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/15830 K: 2018/13849

Münavebe ürünlerinden buğdayın brüt gelirinden indirilen üretim masrafının, brüt gelirin 2/3’ündenfazla alınması ekonomik tarım yapılmasında tereddüt yaratacağından İl veya İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerinden üretim masrafı yeniden sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2018/2887 K: 2018/13582

4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kanunun 10.maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme; aynı kanunun 15.maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılır. Bu nedenle dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2015 yılı resmi verileri getirtilerek bu veriler esas… Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/18456 K: 2018/13631

Kamulaştırma Kanununun 30. maddesi idareler arasında yapılacak kamulaştırma işlemlerini düzenlemiştir. Buna göre; "Kamu tüzel kişilerinin ve kurumlarının sahip oldukları taşınmaz mal Kaynak veya irtifak hakları diğer bir kamu tüzel kişisi veya kurumu tarafından kamulaştırılamaz. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/2149 K: 2018/13397

Bir kısım malik ile henüz dava açılmadan uzlaşıldığı, bir kısmı ile de yargılama sırasında anlaşıldığı belirtilmiş, belirtilen durum ile tapu kayıtları da paralellik gösterdiğinden mahkemece davacı idareden hangi maliklerle uzlaşıldığına Tapuda yapılan devirlere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin getirtilmesinden sonra, davalı olarak gösterilen malikler-mirasçılar bakımından idare ile uzlaşan ve tapu paylarını devredenler tespit edilip, bunlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2018/4281 K: 2018/13508

Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için verilen 15 günlük süre içerisinde tespit edilen bedel bloke edilemez ise ikinci kez 15 günlük süre verilmesi gerekirken Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine aykırı şekilde bir kez verilen sürede bloke yapılmadığından davanın reddine karar… Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/24866 K: 2018/13552

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde olması gerektiği ve dava konusu taşınmazın bulunduğu Balçova İlçesi, İnciraltı mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğal olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uyulmadan aralarında yaklaşık 5 km bulunan taşınmaz emsal alınmak suretiyle değer biçildiği anlaşılmakla; yapılan karşılaştırma inandırıcı bulunmadığı Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2018/2888 K: 2018/13583

İdarenin kıymet takdir tutanağında tek katlı konut 117 m2 yüzölçümünde ve 4-5 yaşında olduğu belirlendiği halde, bilirkişi raporunda 288 m2 yüzölçümünde ve 3 yaşında olduğu tespit edildiğinden, yapıya ilave yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapının ve yapılmış ise ilave yapının yaşı hususunda çelişki giderilip 6495 sayılı Yasa uyarınca ilanın askıdan indiği 27.09.2013 tarihinden önce yapılıp yapılmadığı konusunda taraflardan delilleri sorulup araştırma yapıldıktan sonra; askıdan indiği günden önce yapıldığının tespiti halinde, varsa eksik imalat oranı da belirlenmek suretiyle yapı bedeline hükmedilmesi, ilanın askıdan indiği günden sonra yapıldığının tespiti halinde ise söz konusu ilave yapı bedeline hükmedilmemesi gerektiği Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/6817 K: 2018/13426

Taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar yada kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu Emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/6829 K: 2018/13429

Emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2018/3179 K: 2018/13458

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz kadastro parseli Emsal alınan taşınmazlar ise imar parseli olduğu halde, düzenleme ortaklık payı düşülmeden bedel tespit edilmesi doğru olmadığı gibi Emsal alınan taşınmazlar ile dava konusu taşınmaz vergi değerleri bakımından eşdeğer oldukları halde dava konusu taşınmaz emsal taşınmazlardan 3,52 kat değersiz kabul edildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2017/32749 K: 2018/13473

Belediye başkanlığı cevabında dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihinden önce belediye sınırları içinde olduğu, belediye hizmetlerinden faydalandığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Parsel Sorgulama Uygulama sitesinden edinilen bilgilerden etrafının meskun olduğu görülmüş olup Taşınmazın açıklanan özelliklerine göre arsa niteliğinde olduğu Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2018/1811 K: 2018/13724

Dava konusu taşınmaz değerlendirmeye esas alınan emsallerle kıyaslanırken eksik ve üstün yönleri oranları ile birlikte ayrı ayrı açıklanmak suretiyle değer biçilmediği ayrıca aynı amaçla kamulaştırılan birbirine komşu olan taşınmazlarla ilgili olarak açılan davalarda aynı değerlendirme tarihi itibariyle benzer sonuçlara ulaşılması, oluşabilecek farklılıkların da makul gerekçelerle açıklanması gerektiği halde birbirine komşu taşınmazlar için yeterli gerekçe gösterilmeden çok farklı metrekare birim fiyatları belirlendiğinden denetime elverişli olmayan bu rapora göre karar verilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2016/18928  K: 2018/13731

Taşınmaz kamulaştırma kararından sonra düzenlenen 1/1000 ölçekli imar planı içinde ise de, söz konusu imar planı kamulaştırma amacına uygun yapıldığından taşınmazın arsa olarak kabul edilemeyeceği gözetilip taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre arazi olarak değer biçilmesi ve biçilen değere objektif değer arttırıcı unsur ilave edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2014/16911 K: 2014/23116 T: 8.7.2014

Taraflar arasında imzalanan Arsa ve Tesis Karşılığı Konut Sözleşmesiyle tesisin tüm ilişikleri kesilerek boş olarak teslim edildiği tarihi takip eden aydan itibaren hak sahibine kira yardımı yapılacağının kararlaştırıldığı, davacının su ve elektrik aboneliklerini kestirerek kira yardımı hususunda davalıya başvurduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir. Uyuşmazlık, kira yardımının başlayacağı tarihin hangisi olacağı noktasındadır. Mahkemece keşif de yapılmak suretiyle taşınmazın yıkılıp yıkılmadığı, yıkılmışsa ne zaman yıkıldığı, taşınmazın tapusunun davalıya devredilip devredilmediği, devredilmişse ne zaman devredildiği, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerdeki komşu taşınmazların davalı tarafça teslim alınıp alınmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2015/36941 K: 2016/2003 T: 27.1.2016

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafların özgür iradesiyle düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca eksik belirlendiği iddia edilen bakiye alacağının talep edildiği, davacının bu talebinin kişisel hakka dayandığı, bu sebeple uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2014/2459 K: 2015/1521

Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında tapu tahsis belgeli taşınmaz üzerindeki bina ve eklentileri karşılığında ödenecek bedelin belirlenmesinde, gerek 2981 sayılı Kanun'un 13. maddesinin (b) fıkrası; gerek Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliğinin 14. maddesi ve gerekse tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları ve kendileri yönünden bağlayıcı sözleşme hükümleri uyarınca tapu tahsis belgeli gecekonduların bulunduğu arsa üzerindeki yapı ve müştemilatlar ile ağaçlara ait bedelin belirlenmesinde enkaz bedelinin esas alınması gerekmektedir. Devamını Oku