Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2017/5491 K: 2018/812 T: 7.2.2018

Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/14-1909 K: 2014/618 T: 7.5.2014

Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin bu istemde, karşı tarafça veya üçüncü kişi tarafından bir hakkın zayi olduğu iddiasında da bulunulmadığından yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda istemin çekişmesiz bir yargı işi olduğu ve 6100 sayılı HMK'nun 383.maddesi uyarınca da sulh hukuk mahkemesinin davaya bakmakta görevli olduğu anlaşılmaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2016/3857 K: 2016/4049

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işler, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/4662 K: 2006/5589 T: 11.5.2006

Taşınmazdaki cins değişikliği Kadastro veya Tapu Sicil Müdürlüklerince taşınmazın maliklerinin tamamı ya da bir veya bir kaçının başvurması üzerine maliklerden talep edilecek bazı belgelerin verilmesiyle yapılması zorunlu idari işler arasındadır. Başka bir anlatımla bu tür iş ve işlemlerin yerine getirilmesi mahkemeden dava yoluyla istenemez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2015/11069 K: 2015/11311

Tapu Sicili Tüzüğünün 72 ve 74. maddelerine göre tapu kütüğündeki kaydın değiştirilmesi ve kütük üzerindeki düzeltmelerin, bir başka ifade ile tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasızdır. Hâl böyle olunca, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2016/17583 K: 2018/9102 T: 16.4.2018

Tapu Sicili Tüzüğünün 72 ve 74. maddelerine göre tapu kütüğündeki kaydın değiştirilmesi ve kütük üzerindeki düzeltmelerin, bir başka ifade ile tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasız olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1826 K: 2021/991 Davacı taşınmazının açılmış fiilen kullanılan imar yoluna cephesinin bulunması karşısında geçit ihtiyacı içerisinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı gibi davacının subjektif arzusuna göre geçit güzergahı saptanıp buna ilişkin hüküm kurulması da doğru değildir. Devamını… Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/11188 K: 2016/839

Şartlı tahliye taahhüdü, eski Borçlar Kanununun 149, yeni Türk Borçlar Kanunu’nun 170.maddesi uyarınca geçerli olup tarafları bağlar. Bu takdirde taahhü,t şartın gerçekleşmesiyle güncellik kazanır. Taahhütnamedeki şarta göre her nekadar davalı icra takibine itirazında kira bedellerinin ödendiğini iddia etmiş ise de davalı bu iddiasını ödeme belgesi ile ispat edemediğinden taahhüt geçerli hale gelmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2009/10286 K: 2010/558

Tahliye taahhüdünde kiracının açıkça kiralananı belli bir tarihte tahliye etmeyi taahhüt etmesi, kabullenmesi zorunludur. Oysa sözleşmedeki ifadelerde böyle bir zorunluluk yoktur. Diğer yandan her ne kadar Borçlar Kanunu’nun 149. maddesi gereğince şarta bağlı tahliye taahhüdü geçerli ise de kira parasının ödenmesine ilişkin sözleşme maddesinin şartlı tahliye taahhüdü olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2006 K: 2018/371

Geçit hakkı davasında, taşınmazların ortak sınırında her bir parselden bir metre olmak suretiyle iki metre genişlikte akdi geçit irtifakı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının nispi geçit ihtiyacı içerisinde olduğu gözetilerek öncelikle mevcut akdi geçit irtifakının 2,5-3 metreyi aşmamak şartıyla genişletilmesinin mümkün olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği açıktır. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2021/2861 K: 2021/2388

Davaya konu olayda, teknik bilirkişi yol ile davacı taşınmazı arasında kot farkı bulunduğunu bildirmiş ise de davacı taşınmazından iş makinalarıyla makul süre çalışma (tıraşlama vb.) ve masraf yapılmak suretiyle yola çıkma olanağı bulunup bulunmadığını ayrıntılı şekilde açıklamamıştır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1826 K: 2021/991

Davacı taşınmazının açılmış fiilen kullanılan imar yoluna cephesinin bulunması karşısında geçit ihtiyacı içerisinde olduğunun kabulü mümkün olmadığı gibi davacının subjektif arzusuna göre geçit güzergahı saptanıp buna ilişkin hüküm kurulması da doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2021/803 K: 2021/2341

Ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması için aleyhine geçit kurulan parseller bölünmeksizin geçit tesisine karar verilmesi gerekir. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/8513 K: 2019/2337

Taşınmaz başında bilirkişiler eşliğinde tekrar keşif yapılarak, bilirkişilerden yararına geçit hakkı tesisi istenen taşınmazın genel yola bağlantısını sağlayacak şekilde, geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gözetilerek, geçit alternatiflerini gösterir rapor düzenlemeleri ve krokide göstermeleri istenmesi, taşınmazların tapu kayıtlarının getirtilerek maliklerinin davada taraf olarak yer alması sağlanmalı, taşınmazın genel yola kesintisiz bağlanmasını sağlayacak şekilde en uygun alternatiften geçit hakkı tesisine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/15375 K: 2017/8047

Mahkemece; taşınmazın bütünlüğü bozulmadan yola ulaşımın sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulmalı, başka yerden geçit hakkı tesis edilemeyeceğinin kesin olarak tespit edilmesi halinde şimdiki gibi geçit tesisinde zorunluluk varsa bunun nedeni kararın gerekçesinde açıklanarak geçit hakkı tesis edilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2011/5740 K: 2011/7114

Yargılama sırasında uygun geçit yeri olarak dava açılanlar dışında yeni bir taşınmaz belirlenmesi halinde, bu yeni taşınmaz maliki ya da malikleri hakkında ya usulünce dava açılıp eldeki dava ile birleştirilmeli ya da usul ekonomisi açısından harcı da verilmek suretiyle davaya dahil edilmeleri sağlanmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2017/3190 K: 2017/9622

Zorunluluk bulunmadıkça aleyhine geçit kurulacak taşınmazın bölünmemesi, ekonomik kullanım bütünlüğünün bozulmaması gerekir; Mahkemece; taşınmazın bütünlüğü bozulmadan yola ulaşımın sağlanmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak en uygun alternatiften geçit hakkı kurulmalı, başka yerden geçit hakkı tesis edilemeyeceğinin kesin olarak tespit edilmesi halinde bunun nedeni kararın gerekçesinde açıklanarak geçit hakkı tesis edilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2021/63 K: 2021/2840

Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/6588 K: 2019/1398

Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/16186 K: 2019/2572

Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Devamını Oku